"Son pişmanlık fayda etmez." Ancak önlemler, geç kalmadan alınmalı. Ülke genelinde otel denetimlerinin sıklaştırılması, yeni güvenlik standartlarının getirilmesi ve tatilcilerin haklarının korunması için bir an önce adım atılmalı.
ATEŞİN SOĞUMASI İÇİN ADALET ŞART
Kartalkaya faciası, Türkiye’de ihmaller zincirinin kaçınılmaz sonucuydu. Bu acıyı unutmamak ve bir daha yaşamamak için, sorumluların en ağır şekilde cezalandırılması ve yangın güvenliği konusunda ciddi adımlar atılması gerekiyor. İhmaller birer birer ortaya çıkarken, ateşin soğuması için adaletin sağlanması kaçınılmaz.
SİYASALLAŞTIRMANIN ZARARLARI
Ne yazık ki, bu trajik olayın ardından televizyon ekranlarında tartışmalar, çözüme yönelik olmaktan uzak bir hal aldı. Olayın cılkı çıkmış, tamamen siyasallaştırılmış durumda. Herkes kendi siyasi duruşunu ön planda tutarak, bu facianın yaralarını sarma amacından sapmış görünüyor. Ancak, bu tür bir meselede adaletin sağlanması, sadece sorumluların tespit edilmesi ve cezalandırılmasıyla mümkündür. Parti, görüş ya da ideoloji fark etmeksizin, insanlık vicdanı etrafında birleşmek gerektiği bir dönemdeyiz. Bu mesele, bir ideolojik savaş değil, hayatların kaybolduğu bir trajedidir.
TEDBİRLER SADECE FELAKETLERDE HATIRLANMAMALI
Bu tür olaylar, büyük bir acıya yol açsa da, bazen sadece felaketten sonra hatırlanır. Oysa alınacak önlemler yalnızca felaketler sonrasında değil, her zaman ve her koşulda gündemde tutulmalıdır. Çünkü güvenlik tedbirleri, sadece bir yangın anında değil, her an varlıklarını sürdüren ve halkın huzurunu sağlayan kurallardır. Bu tedbirler sürekli olarak gözden geçirilmelidir.
UNUTULMAMALI
Bu yazıyı, hayalleri, umutları ve hayatları yiten 78 insanın anısına yazıyorum. Bizlere düşen, onların sesini duyurmak ve bir daha böyle bir felaketin yaşanmasını önlemek için mücadele etmektir. “Damlaya damlaya göl olur” misali, alınacak her önlem, geleceğimizi kurtarmak adına atılmış bir adım olacaktır. Bu acı olaydan sonra akıllarda tek bir soru… Şimdi, kim hesap verecek?