Bugun...


Sefa Sami

facebook-paylas
İmamoğlu Türkiye'nin Erdoğan'ı olur mu?
Tarih: 11-02-2025 00:59:00 Güncelleme: 11-02-2025 00:59:00


Son dönemlerde yerli yersiz, vakitli vakitsiz, sık sık ülkemizin kamuoyu gündeminde İmamoğlu'nun Cumhurbaşkanı adayı konuşulmakta, tartışılmaktadır.

 

Bugün İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevinde bulunan Ekrem İMAMOĞLU'nun olası yakın bir zamanda yahut en geç 7 Mayıs 2028'de yapılacak olan seçimlerde Cumhurbaşkanlığına adaylığını koyabilir mi? Elbette olabilir. En doğal hakkıdır adaylığını koymaya. Kanunen ve demokrasinin hâkim olduğu bir devlet yönetiminde yerden göğe kadar hakkıdır. Lakin şunu da unutmamak gerekir; sen Cumhurbaşkanlığı makamına sırılsıklam aşık olmaktan önce bugün başkanı olduğun İstanbul gibi dünyanın gözdesi olan Payitaht büyükşehir belediye başkanlığı hakkını ver. İstanbul, başlı başına her yönüyle, her alanıyla, güzellikleriyle sayısız pek çok devleti, ülkeyi geride bırakmaktadır. Maddi-manevi zenginliği hazine gibi olan bu gözde şehrin sorunlarını, sıkıntılarını bırakmış bir oraya bir buraya zıplayıp duruyorsun. Bir gün bakıyorsun o şehir de bir gün bakıyorsun bu şehirdesin. Hayırdır sayın başkan! Neyini kaybettin de arayışlardan İstanbul'da durmaya vakit bulamıyorsun? Sen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı mısın? Yoksa bizim bilmediğimiz başka bir görevi atandın da kamuoyunun bundan haberi mi yok? Bugün bu millet sana saha adamlığı değil de görev adamlığını uygun görmüştür. Ne bir milletvekilisin ne bir bakansın ne de bir partinin sahadan sorumlu yetkilisi değilsin. Hatta ki mensubu olduğun CHP’nin genel başkanı bile değilsin. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’sın. O vakit mesainin tamamını İstanbul ve İstanbul’un güncel sorunlarıyla, sıkıntılarıyla değerlendirmen gerekirken ne diye her gün farklı şehirlerde, bölgelerde boy göstermektesin? Koskocaman CHP içerisinde sahada dolaşacak, milletin dertlerini dinleyecek sorunlarına çözüm bulacak başka kimseler kalmadı da bu görev sana mı verildi? Günü, vakti geldiğinde mensubu olduğun parti seni yukarıda bahsetmiş olduğumuz herhangi bir makama layık gördüklerinde günün yirmi dört saatini sahalarda geçirmekte haklı olursun. Ancak şu an senin görevin bu değil. Bir dön bak 2019 yılından beri devir almış olduğun İstanbul'da sorunlar, çileler sıradağlar misali almış başını gidiyor. Trafik mi desem, çevre düzensizliği mi desem, büyükşehir bünyesinde ki kurum ve kuruluşlarda ki aksaklıklar mı desem, ihtiyaç sahibi garip gurebanın çaresizliği mi desem, öğrencilerin ulaşım konusunda ki sorunları mı desem, çöp dağlarının alıp başını gitmesini mi desem, isparkın İstanbul için korkulu bir rüya olmuş desem vesaire vesaire... Bunları bırakmış beyefendi çıkıyor ekranlarda İstanbul ile alakası olmayan konularla, meselelerle vaktini dolduruyor. Neymiş efendim İstanbul Cumhuriyet Başsavcısını ailesiyle, çocuğuyla tehdit ediyor. Sayın başkan, senin başka işin gücün yok mu? Bu ülkenin İçişleri Bakanı, Dişişleri Bakanı veyahut Adalet Bakanı makamına tayin edildin de koca seksenbeş milyonun haberi mi olmadı? Ya Allah aşkına olmadık işlerle uğraşacağına bu halkın sana vermiş olduğu işlerle uğraş...

Gayenin, hayalinin ne olduğunu iyi biliyor bu millet. Ne yapıp edip Tayyip Erdoğan gibi hüküm giyerek milletin gözünde kendini kahraman ilan etmektir. Ondan sonra ver elini Cumhurbşkankığı makamı... Kusura bakma başkan, değil hüküm giymek, ömür boyu müebbet alıp tekrar bozulsa o hüküm ne Tayyip Erdoğan olursun ne de Cumhurbaşkanlığı makamına çıkarsın. Tayyip Erdoğan, Tayyip Erdoğan olabilmek için ne bedeller ödedi ne ağır sınavlardan geçti? Bunlardan haberin var mı acaba? Şöyle tartının bir tarafına kendini ve geçmişini koy. Tartının diğer tarafına da Tayyip Erdoğan'ı ve geçmişini koy öyle kararını ver. Tartının bir tarafına iki dönemdir İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanlığını koy, diğer tarafa da Tayyip Erdoğan'ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminde ki hizmetlerini, icraatlarını koy. Değil Türkiye'nin yeni Tayyip Erdoğan'ı olmak, Tayyip Erdoğan'ın gölgesinin yanından dahi geçemezsin. Bu memlekette, bu şehirde ikâmet eden sıradan bir vatandaş olarak şunun altını çizerek belirtmek istiyorum. Her ne kadar kızgın, kırgın olsak da bugünün dünyasında ve Türkiye'sinde Erdoğan olmazsa olmazıdır. Sevmezsiniz, seversiniz. İstemezsiniz, istersiniz. Bunlar normal durumlardır. Ancak bugün bu ülkenin başında her kim var ise de isim hiç önemli değil bugün Recep Tayyip ERDOĞAN olur. Yarın başka birileri bu makama millet tarafından uygun görülür. Saygı duymak zorundayız. Saygı göstermek mecburiyetindeyiz. Bu ülke, bu vatan hepimizindir. Türküyle, Kürdüyle, Lazıyla, Çerkeziyle, Alevisiyle, Sünnisiyle, Sağcısıyla, Solcusuyla bu vatan hepimizin evidir.

 

Lafın özü şudur ki bu devlette bizim, bu vatan da bizimdir. Vatandaş vatandaşlığını, bürokrasi de bürokrasiliğini yapsın ki huzur daimî olsun. Millet kime hangi görevi uygun görmüş ise o göreve layık olmak gerekir.



Bu yazı 1967 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Linkedin RSS
YAZARLAR
GAZETEMİZ

HABER ARA
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
YUKARI