Bugun...


Ferhat YILDIRIM

facebook-paylas
Şam’ın yıkılan saltanatı ve geri dönüşler
Tarih: 12-12-2024 01:08:00 Güncelleme: 12-12-2024 01:08:00


Türkiye, tarih boyunca zulümden, savaştan ve baskıdan kaçan mazlumlara kucak açmış bir ülke. Özellikle Suriye’de Esed rejiminin uyguladığı zulüm ve katliamlar nedeniyle milyonlarca insan, can havliyle bizim topraklarımıza sığındı. Uluslararası hukuk gereği, insanlık onurunu koruma adına bu insanları geri göndermemek, bugüne kadar ülkemizin gösterdiği insani duruşun bir yansıması oldu. Ancak hakikat, her zaman olduğu gibi, bu meselenin farklı ve çetrefilli yönlerini de önümüze serdi.

 

Bu süreçte Türkiye, Suriyeli mültecilere Avrupa’nın duyarsızlığına karşın sahip çıkmış, kardeşlik düşüncesiyle bu insanları ülkemizde misafir etmiştir. Avrupa’nın sınırlarına duvarlar ördüğü, kapılarını mültecilere kapattığı bir dönemde Türkiye, bütün yükü omuzlamış ve insanlık adına bu tarihi sorumluluğu üstlenmiştir. Üstelik bu üstleniş sırasında yalnız bırakılmasına rağmen, Türkiye tarihe altın bir iz bırakmayı başarmıştır. Türk milletinin bu fedakârlığı, insanlık vicdanında silinmez bir yer edinmiştir.

 

Ancak bugün artık, bu hakikati görmezden gelemeyiz. Ülkemizde bulunan bazı göçmenlerin yaşam tarzımıza ayak uyduramaması, suç olaylarına karışmaları ve toplumsal huzuru zedelemeleri, halkımızın haklı tepkisini doğurdu. Bu durum, sığınmacı karşıtlığının geniş kesimlere yayılmasına ve toplumda huzursuzluğa yol açtı. Özellikle AK Parti, sığınmacı politikaları nedeniyle hem muhalefet tarafından eleştirildi hem de kendi tabanından ciddi tepkiler aldı. Bu eleştiriler, göz ardı edilemez hakikatlerin bir yansımasıdır.

 

Bir başka hakikat de şudur: Halkı darmadağın olduğu halde Şam’da partiler düzenleyen, kendi gibi düşünmeyen herkese zulmeden, sayısız infaz emri veren ve halkının “katil” olarak tanımladığı Esed rejiminin devrik lideri Beşşar Esed artık yok. Suriye’de yeni bir devletin kurulması ve bu devletin halkına huzur ve refah getirmesi bekleniyor. Bu gelişme, ülkemizde bulunan Suriyeli göçmenlerin ülkelerine dönmelerini sağlayacak en önemli faktörlerden biridir.

 

Nitekim, ben bu makaleyi kaleme alırken, haber ajansları Cilvegözü Sınır Kapısı’nda hareketlilik olduğunu ve Suriyeli sığınmacıların ülkelerine dönüş için sıraya girdiklerini bildiriyor. Bu görüntüler, sığınmacıların artık gönüllü olarak vatanlarına dönmeye hazır olduklarının ve Türkiye’nin misafirperverliğine minnettarlık duyduklarının açık bir göstergesi. Suriyeliler, “Vakit geldi, ev sahipliğiniz için Türk milletine ve devletine teşekkür ederiz” diyerek eve dönüş hazırlıklarına başlıyorlar.

 

Görüştüğüm Suriyelilerin hepsi, bu minnettarlığı dile getiriyor. Sevinçlerinin yarısı, Esed rejiminin devrilmesi ve yeni bir düzenin kurulmasına dair umutlarıysa; diğer yarısı, kendi evlerine ve topraklarına dönecek olmalarından kaynaklanıyor. Bu sevinç, gözlerinden ve sözlerinden okunuyor.

 

Suriye’nin bazı bölgelerinde güvenliğin sağlanmasıyla birlikte, ülkemizdeki sığınmacıların geri dönüşü artık bir zorunluluk haline gelmiştir. Türkiye, bu süreçte sabırla ve projelerle ilerlemiş, gerekli hazırlıkları yapmıştır. Dışişleri Bakanı’nın verdiği sinyallerle, sığınmacıların ülkelerine geri gönderilmesi için düğmeye basıldığını biliyoruz.

 

Türkiye’nin bu konuda attığı adımlar, uluslararası hukuka ve insan haklarına uygun şekilde gerçekleştirilecektir. Gönüllü geri dönüşler desteklenecek, dönmek istemeyenler ise hukuk çerçevesinde gönderilecektir. Bu bir tercih değil, ülkemizin sosyal, kültürel ve ekonomik dengesini korumak adına bir zorunluluktur.

 

Türk milleti, büyük bir fedakârlık ve hoşgörüyle bu süreci bugüne kadar getirdi. Ancak toplumsal huzurun ve refahın korunması adına, bu sorunun çözümü kaçınılmazdır. Gerçekleri konuşmak, hakikati kabul etmek ve ona göre hareket etmek, toplumu ayakta tutan en büyük güçtür. Hakikatin yolu, bazen zorlu olsa da sonunda hep doğru yere çıkarır.

 

Sığınmacı sorununun çözümüyle birlikte, AK Parti’nin kaybettiği toplumsal desteği geri kazanacağı ve daha güçlü bir şekilde ülke yönetiminde yer alacağına şüphe yoktur. Çünkü milletimiz, hakikatin izinden gidenleri her zaman takdir etmiştir.

 

Gözler şimdi, bu sorunun hakkaniyetli, kararlı ve hakikate dayalı bir şekilde çözülmesinde. Milletimizin beklentisi de budur.

 

 

 



Bu yazı 1176 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Linkedin RSS
YAZARLAR
GAZETEMİZ

HABER ARA
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
YUKARI