Şair der ki; sevmek özgürlüktür…
Sonra devam ediyor;
xxx
Aşık olmak güzeldir bilirim…
Ama bağlanmak…
Özgürlük benim adım…
Bağlanmadan yana değilim…
Ortamın değişsin yeter
Aşık olmasını bilirim ama…
Özgürlük benim her şeyim…
Özgürce düşünmek söylemek var ya…
Ondan vaz geçemem işte…
Yaşamımda özgür davranmayı isterim.
Ama olmuyor işte,
Yüreğim yine kıpır kıpır…
Yapacak bir şey yok, itiraf etmeliyim…
Aşığım… Seviyorum…
Ve biliyorum
Sevmek özgürlüktür…
Xxx
Evet hiçbir itirazımız yok elbette bu söylenenlere…
Sevgi deyince sadece aşk akla gelmiyor… İnsanın bir şeye olan tutkusu da değerli bir sevdadır…
Ama iki karşıt kutbun birbirine olan sevgisi önce saygıyı doğurabiliyorsa o zaman adına aşk denir…
İşte bu sevgi insanoğlunu nesilden nesile taşıyan sevgidir…
Kimi filozoflar 1.Sanayi devrimine kadar aşkın olmadığını, evliliğin ve birlikteliğin bir ihtiyaçtan doğduğunu söylüyor…
Evlilik veya birliktelik sadece bir ortaklık olarak değerlendiriliyor.
Denir ki sanayi devrimi bu ihtiyacı bitirdi.
O zaman bu gereksinim içinde aşk icat edildi sevgi üretildi…
Öyleyse de doğru yapılmış…
Bir ihtiyaçtan doğan birlikteliğin vahşi uzantılarını yıllardır yaşıyoruz görüyoruz…
Çünkü temel unsur; sevgi duygusudur…
Sevginin, oluşturduğu saygı ve sevecenliğin üretimi insanlardır dünyayı yaşanır yapan…
Yüreğinizle bireysel karar verirsiniz…
Sevgi, özel bir duygudur, aşk ise onun kralı kraliçesi…
Sevgi noksanı toplumlarda vahşet her zaman kol gezer…
İlkelliğin bittiği noktadır…
Yani sevgi ve aşk her şeydir…
İnsanın yaşama gerekçesidir..
Sevgi ve aşk platonik de olsa güzeldir… Kesinlikle şiddet içermez, tam aksine korumacılıktır, kollayıcılıktır…
Şairin dediği gibi bireyseldir ve özgürlüktür..
Sevgi ve aşk yüreğinizden hiç eksik olmasın ki; güzel yaşayın…