ISTANBUL- Bizans devrinden kalan ve M.Ö. 24 yıllarına kadar uzanan bir geçmişe sahip olan Kız Kulesi’ne gitmek çok kolay.

Üsküdar ve Salacak sahil kısmındaki çalışmalardan dolayı Karaköy İskeleye inince ana iskelenin 50 metre kadar yanında Kız kulesine ait bir gişe var, oradan işlemler yapılıyor.  Kız kulesine şimdilik sadece Karaköy iskeleden ulaşım sağlanıyor. 
Sadece kuleye giden tekneyle ulaşım gerçekleştirilebiliyor. 
Tekneyle Gidiş- dönüş 50 tl. Restorasyon öncesi 40 lira olan tam giriş ücreti, 110 liraya çıktı. Müze kartı olanlar sadece tekneye binmek için 50 TL ödüyor. Müze kartı olmayanlar ise kart için 60 lira daha ödemek durumunda kalıyor.
Engelli karta sahip olanlara tamamen ücretsiz. 
18 yaş altı ücretsiz ama ebeveyn şart. 
Müze kart ile giriş yapılıyor. veya 30 Euro . 

İçinde minik bir cafe var. çay kahve ve atıştırmalık bir şeyler isteyenler ihtiyaçlarını karşılasın diye bunun yanında bir de wc bulunuyor. 
Kuleye gidilen tekne ile de dönülüyor.
Kız Kulesi Müzesi her gün 09:00-20:00 saatleri arasında açık. Kesinlikle gidilip gezilmesi gereken yerlerden biri. 
NELER GÖRDÜ NELER 
MÖ 408'de Atinalı general Alkibiadis, muhtemelen Karadeniz'den gelen gemiler için Üsküdar'ın önündeki küçük bir kaya üzerine özel bir istasyon inşa etti. 
1110'da Bizans İmparatoru I. Aleksios, taş duvarla korunan ahşap bir kule inşa etti. Kuleden Konstantinopolis'teki Mangana semtinde (tarihî yarımadada bir mahalle) dikilmiş başka bir kuleye uzanan bir demir zincir gerildi. Adacık daha sonra su altı kalıntıları hâlâ görülebilen bir savunma duvarı ile Asya kıyısına bağlandı.  
1453'te İstanbul'un Osmanlılar tarafından fethi sırasında, kulede Venedikli Gabriele Trevisano tarafından yönetilen bir Bizans garnizonu bulunuyordu. Daha sonra yapı, Fatih Sultan Mehmed döneminde Osmanlı Türkleri tarafından gözetleme kulesi olarak kullanıldı.
İlk olarak Yunan döneminde bir mezara ev sahipliği yapan bu ada, Bizans döneminde inşa edilen ek bina ile gümrük istasyonu olarak kullanıldı. Osmanlı döneminde ise gösteri platformundan savunma kalesine, sürgün istasyonundan karantina odasına kadar birçok işlev gördü.
Asli görevi olan ve yüzyıllardan beri varlığı ile insanlara, geceleri ise geçen gemilere göz kırpan feneri ile yol gösterme işlevini hiç kaybetmedi.
Kule 1509 depreminde yıkılmış, yeniden inşa edilmiş ve 1721'de yandı. Sadrazam Damat İbrahim Paşa tarafından imar emri verilmiş ve yeni bina deniz feneri olarak kullanıldı ve çevre surlar 1731 ve 1734 yıllarında onarıldı.
1763'te kule daha dayanıklı taştan yeniden inşa edildi. 1829'dan itibaren karantina istasyonu olarak kullanılmış ve 1832'de Sultan II. Mahmud tarafından yeniden restore edildi.1945'te, kuleyi yamama sırası liman yönetimine geldi. Daha sonra 1998'de tekrar restore edildi, kısa bir süre önce James Bond filmi Dünya Yetmez'de yer aldı.

17 Ağustos 1999 depreminden sonra kuleyi güçlendirmek için çelik destekler eklendi. Sarayburnu'ndaki eski Roma, Bizans ve Osmanlı başkentinin manzarasına sahip iç mekân bir kafe ve restorana dönüştürüldü. 

2021 yılındaTürkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından başlatılan restorasyon çalışmaları Mayıs 2023'te sona erdi. Restore edilen kule, 11 Mayıs 2023 tarihinde lazer gösterisiyle birlikte açıldı.

Evliya Çelebi kuleyi "Deniz içinde karadan bir ok atımı uzak, dört köşe, sanatkârane yapılmış bir yüksek kuledir. Yüksekliği tam 80 (seksen) arşındır. Sath-ı mesehası iki yüz adımdır” diye anlatmıştır.