Tweet |
Akkaya, şöyle konuştu:
"Depremden dolayı ne olacağını bilemiyoruz. Bir belirsizlik içindeyiz. Satabilecek miyiz, ne olacak, bunu bilmiyoruz. Şalgamı satamayınca tarlayı sürmek zorunda kaldık. Marul da aynı durumda. Sebze hali açılamadığı için ürünümüzü satamadık. Birkaç gün içerisinde satamazsak orayı da sürmek zorunda kalacağız. Bu sene domates ekeceğiz, kavun ekecektik. Patatesimiz var ama ne olacak bilmiyorum."
Akkaya, üretim için gübre ve ilaçlamaya ihtiyaçları olduğunu vurgulayarak, "Çünkü gübre, ilaç alabilecek yer yok, her yer yıkıldı. Her şey mahvoldu, tepetaklak oldu." dedi.
Hasadını yaptıkları ürünleri sebze hali üzerinden sattıklarını anlatan Akkaya, deprem sonrasında halin çalışamadığını ve faaliyetlerinin durduğunu ifade etti.
Civar illere destek çağrısında bulunan Selda Akkaya, "Gaziantep'e Adana'ya sesleniyorum. Civardaki iller yardımcı olabilir, buradaki malları satın alabilir. Bize yardım etsinler." dedi.
Akkaya, tarım yapabilmekte zorlandıklarına işaret ederek, şunları kaydetti:
"Gübre, ilaç, maddi destek lazım. İşçi de bulamıyoruz, çok sıkıntı. Şu anda Suriyeliler çalışıyor. Bizimkilerden kimse kalmadı, herkes gitti. Çoğu fideleri bıraktı gitti, ekmediler. Biz bırakamıyoruz. Nereye gideceğiz ki? Yılın geri kalanı için de bir planımız yok. Her şeyi akışına bıraktık artık. Ne olacak bilmiyorum. Yaklaşık 20 dönüm çileğimiz var. Budaması yapılıyor, 20 güne kadar yetişecek. Gereken bakım yapılırsa, en az 50 ton çilek çıkar. Bu çileği ne yapacağımızı inanın bilmiyorum. Yardım etsinler istiyorum. Yetiştirdiğimiz bu çilekleri, sebzeleri alsınlar, elimizde kalmasın. Üretmeye devam edelim, bu şehri kalkındıralım."
Çocuklarının da okulsuz kaldıklarını dile getiren Akkaya, 3 kızlarının olduğunu ve deprem sonrasında yaşamlarını çadırda sürdürdüklerini söyledi.
Turgay ve Selda Akkaya çifti de kentin verimli topraklarında üretime devam etmeye çalışıyor.