Bugun...


Yaşar EYİCE

facebook-paylas
DİK DURALIM
Tarih: 10-07-2024 00:34:00 Güncelleme: 10-07-2024 00:34:00


Falcılığım yok!

Bunlara inancım da yok!

Ama görüyorum ki, ‘Fala inanma ama falsız kalma!’ diyenlerin sayıları bizim ‘kumarbaz!’ dediklerimizden de az değiller.

Ankaralı Berrak Hanım özelden bir şeyler yazmış ve mutlaka yanıtlamamı istemiş.

Ben de şöyle diyorum, gönlünü almak için!

‘Bazı insanların sizden duydukları nefretin hiçbir nedeni yoktur!

Dik durmanız, boyun eğmemeniz, size diş geçirememeleri bile yeterlidir, bunun için.

Hayatları boyu denk ve saygın ilişkiler kuramadıkları için özsaygılı insan görünce içsel kriz geçirirler.

Konu siz değilsinizdir.’

Berrak Hanım için söylediklerim birçok okuyucum için geçerli.

Örneğin, Vildan Hanım da ‘Benim için yanıtlanmış!’ diye düşünebilir.

Şimdi size bir soru?

Hace Bektaşi Veli mi?

Hacı Bektaşi Veli mi?

İNCELİĞİ OKUYANLAR ANLAYABİLİR

HACE (Hacı) Bektaş-ı Veli;

‘Eline, Beline, Diline Sahip Ol!’ derken, aslında bizlere ne demek İstemişti?

Eline sahip ol: Hırsızlık yapma.

Diline sahip ol: Kötü söz söyleme.

Beline sahip ol: Zina yapma.

Genel anlamda bu şekilde kabullenilmiş ve yaygın olarak kullanılmış bir Hace Bektaş-ı Veli sözü bu.

Ancak gerçek anlamda Hace Bektaşi Veli bu sözden yukarda verdiğimiz anlamı kast etmemiştir.

Aşağıda makaleyi tam olarak okursanız HACE VELİ' nin gerçek maksadı daha iyi anlaşılacaktır.

Öncelikle;

‘Hacı’ değil, ‘Hace!’

Evet...

Aslı böyledir ama O' nun söylemlerini ve hayat felsefesini ‘eline, beline, diline sahip ol’ diyerek basite indirgediğimizden ötürü, hacılıktan, hocalıktan çok daha ciddi ve üstün bir sıfat olan ‘Hace’ sıfatını da ‘hacı’ olarak değiştirmiş, dönüştürmüş bir toplumuz...

Şüphesiz ki Hace Bektaş-ı Veli’nin bu sözleri günümüzde kullanıldığı anlama geliyor olsa da, aslında bu söz daha başka bir derinlik içeriyor...

İHANETİN KOL GEZDİĞİ DÖNEM

HACE, Anadolu Türkmenlerine o dönem şartlarını göz önüne aldığımızda derin bir mesaj veriyordu.

Şöyle ki; Hace Bektaş Veli’nin dönemi Anadolu’ nun Moğol istilası ile yanıp kavrulduğu, ihanetin, kahpeliklerin kol gezdiği bir dönemdi.

Konya’daki Selçuklu Sarayı Moğolların kuklası haline gelmişti.

Moğol istilasına direnen, örgütlenen Türkmenler Selçuklu saray yönetiminin Moğol işbirlikçisi yöneticilerinin ihaneti sonucu, devlet eliyle katledilir olmuştu...

UNUTMAMALIYIZ

Bunun en bilinen örneği Karamanoğlu Mehmet Bey’dir.

Karamanoğlu Mehmet Bey, Selçuklu sarayının Mevlana' nın tesiriyle Farsçayı resmi dil yapmasına karşılık; Karaman oğlu Mehmet Beyin şöyle bir fermanı yayınlamıştı:

‘Bugünden sonra divanda, dergâhta ve bargâhta, mecliste ve meydanda Türkçeden başka dil kullanılmayacaktır...’

Aynı zamanda Devletin içinde ki Moğol işbirlikçileri ilede amansız bir mücadeleye girişmişti.

MEVLANA’NIN TÜRKÇE TEK ESERİ YOK

Bunların en ünlüsü, yıllarca Moğol istilasına destek veren, işgalci Moğolların kuklası olan, Selçuklu sarayına ve Selçuklu sarayının kukla olmasında ve de devletin resmi dilinin farsça olmasında büyük rolü olan Mevlana ve çevresidir.

Karamanoğlu Mehmet Bey bunlara karşı mücadele etmiş ve şehit olmuştur.

Moğollar–Selçuklu Sarayın işbirlikçileri - Dini kullanan Mevlana, üçlüsüne karşı bayrak açan sembol isimlerden biri de, ‘Ahi Evran’ dır...

Ahi Evran (Evren) da tıpkı Karamanoğlu Mehmet bey gibi Türk ve Türkmen düşmanı bu şer ittifakıyla mücadele etmiş ve şehit düşmüştür.

İFADELERDEKİ İNCELİKLER

İşte, Hace Bektaş Veli’nin bu sözlerinin altında bir Türk Milletinin kavgası, bir milletin mücadelesinin özü yatar...

"eline sahip çık" ifadesindeki ‘el’, ‘il’ dir.

Yani yurt, vatandır...

HACE, ‘Eline sahip çık!’ derken, ‘İline, vatanına sahip çık demiştir.’

Hace Bektaş’ın ‘Beline sahip çık!’ ifadesindeki ‘Bel’, ‘toprak’ tır.

Toprak Türk milleti için kutsaldır, ‘Toprak’ Vatandır.

Hace, Türk Milletine ‘toprağına (beline) Vatanına sahip çık!’ demiştir.

Toprak bellenirse yani işlenirse ürün verir...

İşini, toprağını boş bırakma, uğraşından geri kalma, toprağını işle, üretim yap toprağına sahip çık demiştir.

HACE BEKTAŞ’ın ‘Diline sahip çık!’ ifadesindeki ‘dil’, ağzımızın içindeki organ değil, konuştuğumuz dildir, yani lisanımızdır.

Türkçe dilimizdir...

ATTİLA İLHAN DA BU

KONUDA HASSASTI

‘Lisanına, güzel Türkçemize sahip çıkın ki Farsçanın resmi dil olması karşısında dilimiz, lisanımız kaybolmasın’ demiştir. HACE BEKTAŞİ VELİ...

Ne de güzel söylemiş, lakin manasını kavrayan çok az kişi olmuştur.

İşte Hace Bektaş Veli’nin bu sözlerinin anlamını kavrayanlardan biri de; vatanına, toprağına, lisanına sahip çıkmak için 19 Mayıs 1919' da Samsun’ a çıkan ve milli mücadeleyi başlatan Ulu Önder Atatürk’tür.

İKİ GÜN KALDI

Amasya, Erzurum ve Sivas kongrelerinde vatanın düşman işgalinden kurtarılması için çalışmaları başlatan ve örgütlenmeyi sağlayan ulu önder, işte bu sözün manasını kavradığı için Ankara’ya gelişinden önce 22 ve 23 Aralık 1919 tarihlerinde Hacı Bektaş İlçesine uğramış, Hace'nin dergâhında 2 gün kalmıştır.

O zaman;

Ahi Evran gibi ol, ‘beline’ sahip çık...

Karamanoğlu Mehmet Bey gibi ol, ‘diline’ sahip çık...

Mustafa Kemal ATATÜRK gibi ol, ‘eline/iline/diline, sahip çık...’

Ey Türk Milleti; Eline, beline, diline sahip çık,

Uyuma Türk milleti...

Hace: efendi, ağa, sahip, öğreten, öğretmen, hoca anlamındadır...

AH ŞU AYRIK OTLARI

Kaç zamandır yazmak istiyordum, bugün nasipmiş!

‘Ayrık otu’nu acaba kaç insanımız biliyordur.

Belki ‘Ayrık otu’ artık şehirleştiğimiz için bilen fazla yoktur ama ‘Ayrık otu gibi tiplere her yerde rastlıyorlardır.

Eski insanlar da, çiftçilerimiz de iyi bilirler ve anlatırlar.

Ayrık otunu yedi yıl kurutup, ‘Artık ölmüştür!’ diye toprağa atmışlar, ‘Az daha susuzluktan ölüyordum!’ demiş…

Bu kadarla değil!

 



Bu yazı 1657 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Linkedin RSS
YAZARLAR
GAZETEMİZ

HABER ARA
ÇOK OKUNAN HABERLER
SON YORUMLANANLAR
YUKARI