Uluslararası Adalet Divanı’nın (UAD), 7 Ekim'den bu yana Gazze ve Refah'ta soykırım yapan katil İsrail'in saldırıları durdurmasına ve insani yardımların önünün açılmasına yönelik verdiği karar, elbette çok önemli ve yerinde bir karar.
Üstelik, UAD Başsavcısı kendisine yapılan tehditlere aldırmayarak cesaretle gereken kararı verdi.
Peki bu karar yeterli mi, hayır yeterli değil.
Katil İsrail ve yardakçıları bu kararın uygulanmasına izin verirler mi, vermezler.
UAD daha önce de birçok karar aldı ve işgalci İsrail’e iletti, zaman tanıdı ama hiçbir netice alamadı.
Şimdi de öyle mi olacak, bunu zaman gösterecek.
Şimdi sırada Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi var.
Eğer bu karar orada onaylanırsa ki çok zor, o zaman İsrail frene basmak zorunda kalacak ve Netahyahu ve şürekası yargılanacak.
Güvenlik Konseyi’nde ABD’nin tek vetosu, bu işi askıya alır ve katil Netahyahu katliamlara devam eder.
“Dünyanın çivisi çıktı” diye boşuna konuşulmuyor.
Birleşmiş Milletler’in 5 daimi ülkesinin “Ali kıran baş kesen” zorbalığı, artık bitirilmeli ve “Dünya 5’ten büyüktür” esası alınmalı.
Yoksa ABD olduğu müddetçe Güvenlik Konseyi’nden İsrail aleyhine hiçbir karar çıkmaz.
Maalesef gerçek bu.