Tweet |
TRABZON- Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Atatürk Kültür Merkezi'nde düzenlenen "Gençlik Buluşması" etkinliğinde yaptığı konuşmada, Türkiye'nin insanlı ilk uzay bilim misyonunun yapılmasının ardından Alper Gezeravcı ile çok sayıda gençlik buluşması gerçekleştirdiklerini söyledi.
Bu misyonu gerçekleştirmeden önce Türk gençliğine bir söz verdiklerini belirten Kacır, "Alper Gezeravcı bu tarihi misyonunu gerçekleştirecek, sonrasında da bu deneyimini, bundan çok daha büyük işleri başaracağına inandığımız Türk gençleriyle buluşmalarda paylaşacak demiştik. Bu sözümüzü tutmaktan mutluluk duyuyoruz. Bu sözü tutmak üzere Türkiye'nin en önemli üniversitelerinden, Türkiye'ye çok kıymetli isimler yetiştirmiş ve yine Türkiye'nin geleceğine imza atacak çok değerli isimleri yetiştirmekte olan Karadeniz Teknik Üniversitesinde bulunmaktan hakikaten mutluluk duyuyoruz." ifadelerini kullandı.
Kacır, gençlere güvendiklerini, Türkiye'nin en büyük gücünü genç ve çalışkan nüfustan aldığını vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Bizim nüfusumuzun ortanca yaşı 33. Avrupa'nın ortanca yaşı 43. Almanya gibi bazı Avrupa ülkelerinin ortanca yaşı 47-48. Biz onlardan 15 yaş daha genciz. Bu, çok değerli, çünkü bütün dünyayı, günlük yaşamımızı, bütün sektörleri yenilikçi teknolojiler geliştiriyor, dönüştürüyor ve dünyaya bu yenilikçi teknolojileri gencecik insanların kurduğu ekipler kazandırıyor. Türk gençliği milli teknoloji hamlesinin öncüsü olduğunu bütün dünyaya ispat ediyor. Bizim savunma sanayinde bu dünyanın dikkatini çeken başarı hikayemizi gencecik insanlar yazıyor. Bugün milli insansız hava araçlarımız dünyada bir numara. Bu araçları geliştiren ekiplerin yaş ortalamaları 27-28. Düşünebiliyor musunuz? Henüz 20'li yaşlarında dünya tarihine damga vuran işlere imza atan bir gençliği var bu milletin. Biz gençlerimizin önünü açtığımızda, onların önlerindeki engelleri kaldırdığımızda ne kadar büyük işlere imza atabildiklerini gökyüzünde ispat etmiş bir milletiz."
Türkiye'nin çok daha ileri başarılara imza atabileceğine dikkati çeken Kacır, şunları kaydetti:
"Biz TEKNOFEST'ler düzenliyoruz. Geçtiğimiz yıllarda Karadeniz'de de TEKNOFEST düzenledik. Bir yıl İstanbul'da, bir yıl Anadolu'da düzenliyoruz TEKNOFEST'i. İstanbul'da Atatürk Havalimanı'nda düzenlendi. Atatürk Havalimanı'nda bizden 60 yıl önce düzenlenmiş arkadaşlar. Duymuş muydunuz? Bizden 60 yıl önce Nuri Demirağ Türkiye'de yerli uçaklar üretmiş. Bu uçakların üretim süreçlerine katılacak teknisyenler, mühendisler yetişsin, bu uçakları uçuracak pilotlar yetişsin istemiş. İstanbul'da, memleketi Sivas'ta gök okulları açmış ve yine Atatürk Havalimanı'nda gök şenlikleri düzenlemiş. Tıpkı TEKNOFEST'lerdeki gibi yediden yetmişe milletin fertleri Atatürk Havalimanı'nda buluşmuşlar, Türkiye'nin yerli uçaklarını görmüşler. Onların uçuşlarını izlemişler ve yüzlerce, binlerce gencin gönlüne havacılık ateşi düşmeye başlamış aslında. Bütün bunları nereden biliyoruz? Kitaplarda Nuri Demirağ'ın hikayesi anlatılıyor. Ürettiği uçakların resimleri bulunuyor, açtığı gök okullarının, düzenlediği gök şenliklerinin fotoğrafları bulunuyor. Ama dünya gözüyle Nuri Demirağ'ın ürettiği uçakları görme imkanımız maalesef yok. Çünkü toprağa gömülmüştür."
ETİMESGUT’DA UÇAK FABRİKASI
Bakan Kacır, Vecihi Hürkuş'un da İstiklal Savaşı kahramanı olduğuna dikkati çekerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Önemli bir isim Vecihi Hürkuş. Sözüne, işine itibar edilebilecek bir isim. Vecihi Hürkuş bu ülkede uçak üretmiş 1930 ve 1940'larda. Fakat renkli uçakları uçurmasına izin verilmemiş arkadaşlar. 'Bu uçakların havacılık sertifikası yok, bunları uçuramazsın' denilmiş. 'Peki o zaman başvurayım, ben ürettiğim uçaklara güveniyorum, sertifika alayım' demiş. Bu defa da 'Senin uçakların için sertifika düzenleyecek bir müessesemiz maalesef yok' cevabını almış. 1941 yılında Etimesgut Havalimanı'nda bir uçak fabrikası kurulduğunu duymuş muydunuz? Bu ülkede 1941 yılında Etimesgut Havalimanı'nda tam bizim TEKNOFEST'i düzenlediğimiz yerde bir uçak fabrikası kurmuş. 9 yıl bu fabrika faaliyetlerine devam etmiş. 1949'a kadar bu fabrikada 950 kişi çalışıyor arkadaşlar. Ne olmuş bu uçak fabrikasına? Kapatılmış. Ne için kapatılmış? Marshall yardımları 2. Cihan Harbi'nden sonra Türkiye gibi ülkelere Batılı ülkeler tarafından verilen sözüm ona kalkınma yardımı. Bu yardımlar elbette karşılıksız gelmiyor. Yani bu yardımları yapanlar diyorlar ki; 'Türkiye biz sana bu yardımları yapacağız, senin kalkınmanı arzu ederiz ama sakın öyle riskli işlere yatırım yapma, sakın boyunu geçecek işlerle meşgul olma, altından kalkamayacağın işlere kısıtlı kaynağını sakın harcama. Biz sana bu kaynaklarla neler yapabileceğini söyleyeceğiz ve sen o alanlarda yatırım yapacaksın.' ve nihayetinde 1948'de Marshall yardımları bu ülkeye geliyor ve 1949'da Etimesgut'ta uçak fabrikası kapatılıyor."
Bakan Mehmet Fatih Kacır, 2000'li yılların başında insansız hava aracı diye bir kavram bilinmediğini belirterek, "İHA denildiğinde aklınıza İhlas Haber Ajansından başka bir şey de gelmiyordu. Heron diye bir şey biliyor muyuz? Peçeteye 'Selpak' der gibi İHA'ya 'Heron' diyorduk. Zannediyorduk ki bir tek İsrail'in yaptığı insansız hava araçları var, onların markası Heron ve biz onları alıp onlarla terörle mücadele etmeye çalışıyorduk. Ne zaman ki kendi evlatlarımızın, bu ülkenin insan kaynağının geliştirdiği milli İHA'lar devreye girdi, Türkiye o zaman terörle mücadelede netice elde etti. Terörü topraklarımızdan milli SİHA'larımız sayesinde kazıdık, attık. Yetmedi, sınırlarımızın ötesinde kurulmaya çalışılan teröristan haritalarını da milli SİHA'larımızı kullanan Silahlı Kuvvetlerimiz sayesinde şimdi yırtıyoruz. O teröristlerin arkasında kim olursa olsun, hangi ağababalarına güveniyor olurlarsa olsunlar, gözlerinin yaşlarına bakmıyoruz, bakmayacağız." diye konuştu. (AA)