Glokom yani halk arasında bilinen adıyla göz tansiyonu, gerekli tedaviler uygulanmadığı veya geç kalındığı takdirde kalıcı görme kaybına yol açabilecek kadar önemli bir göz hastalığı. Glokomun erken evrelerde pek belirti vermediğini paylaşan Anadolu Sağlık Merkezi Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Yusuf Avni Yılmaz, “Çoğu glokom türü ağrıya sebep olmaz hatta görme kaybına kadar hiçbir belirti vermez. Düzenli göz muayenesi kalıcı görme kaybı oluşmadan önce glokomu tespit etmenin tek yolu” açıklamasında bulundu.

Glokomun, göz içindeki sıvı basıncının normalin çok üstü seviyelere çıkması sonucu göz sinirlerinin zarar görmesi olarak tanımlandığını açıklayan Anadolu Sağlık Merkezi Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Yusuf Avni Yılmaz, “40’lı yaşlarda olma, ailede glokom hikayesinin bulunması, gözde odaklanma sorunu olması, kortizon kullanımı, ince kornea yapısı, dolaşım bozuklukları, diyabet, hipertansiyon ve migren gibi etmenler glokom rahatsızlığına zemin hazırlıyor” uyarısında bulundu.

Tedavide geç kalınırsa görme kaybı geri alınamıyor

Glokom yani göz tansiyonunun tedavisinin, hastanın durumuna ve hastalığın seviyesine bağlı olarak değiştiğini vurgulayan Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Yusuf Avni Yılmaz, “Şartlara göre farklılık göstermekle birlikte en genelgeçer tedavi seçenekleri; ilaç, lazer ve cerrahidir. Bazı durumlarda bu seçeneklerden tek biri seçilmez ve birlikte uygulanır. Tedavinin temel amacı hastalığın ilerlemesini durdurmak ve hastayı görme kaybından korumaktır. Dolayısıyla tedaviye geç kalındığı taktirde gerçekleşmiş görme kayıpları geri alınamaz” dedi.

Damla işe yaramazsa cerrahiye başvuruluyor

Glokom hastalığının en yaygın tedavi yönteminin ilaç yani göz damlası olduğunu söyleyen Op. Dr. Yusuf Avni Yılmaz, “Burada amaç yüksek olan göz içi basıncını düşürerek görme sinirlerine gelecek zararını engellemektir. Göz damlası kullanmak süreklilik ve disiplin halinde uygulanırsa işe yarayacak bir tedavi yöntemidir, dolayısıyla hastaların konunun önemini ve ciddiyetini doğru anlamaları için bu konuda eğitilmeleri ve iyice tembihlenmeleri gerekiyor. İlaç tedavisinin yetersiz kaldığı, ilaç tedavisine rağmen ilerleme gösteren durumlarda ise cerrahi yönteme başvurulabiliyor” şeklinde konuştu.

Göz tansiyonu (Glokom), görme sağlığı için hayati öneme sahip olan optik sinirlerin zarar görmesine neden olan bir hastalıktır. Bu hasara genellikle gözdeki anormal seviyedeki yüksek basınç sebep olmaktadır. Glokom hastalığı, 60 yaş üstü insanlarda ortaya çıkan ve ciddi görme problemlerine neden olan hastalıklardan birisidir. Hemen hemen her yaştan insanda görülebilen yüksek göz basıncı, çoğunlukla yaşlılarda görülür.

Glokom Nedir?

Glokom, genellikle 60 yaş üstü insanlarda ortaya çıkan ve gözdeki optik sinirlere zarar veren bir yüksek göz tansiyonu hastalığıdır. Glokomun ilk evrelerde bariz olarak ortaya çıkardığı belirtiler bulunmamaktadır. Bu durum, hastalığın ileri seviyelere gelene kadar herhangi bir görme problemi yaratmamasına neden olur.

Glokoma bağlı görme kaybı düzeltilemediği için, göz tansiyonunun ölçümlerinin sık sık yapılması gerekmektedir. Bu sayede erken aşamalarda bir teşhis koymak ve tedaviyi başlatmak mümkün olur. Yüksek göz tansiyonunun erken fark edilmesi, görme kaybının yavaşlatılabilmesini ve hatta önlenebilmesini sağlar. Tedavi süreci hastanın hayatı boyunca devam eder.

Göz Tansiyonu Belirtileri

Glokomun belirtileri ve semptomları, hastalığın türüne ve evresine göre değişiklik gösterir:

Açık Açılı Glokom

• Sıklıkla her iki gözün dış bölümlerinde ya da merkez bölgesinde kör noktalar oluşmaya başlar.
• İlerleyen evrelerde, görüş alanın dış çevresinde görme problemleri ciddi seviyelerde ortaya çıkar.

Açı Kapanması Glokomu

• Şiddetli baş ağrısı
• Mide bulantısı ve kusma
• Göz ağrısı
• Bulanık görme
• Göz kızarıklığı
• Işıkların çevresinde haleler görme

Göz tansiyonunun tedavisinin yapılmaması halinde körlüğe yol açabileceği unutulmamalıdır. Tedavi edilen hastaların bile yüzde 20 gibi bir bölümünün en az 1 gözü kör olmaktadır. Peki, göz tansiyonu baş ağrısı yapar mı? Hastaların çok fazla merak ettiği bu sorunun yanıtı, evettir. Şiddetli baş ağrısı, bulanık görme, göz ağrısı gibi belirtilerle karşı karşıya kalmanız halinde, göz doktorunuzu ziyaret etmelisiniz.

Göz Tansiyonu Neden Olur?

Yüksek göz tansiyonu, gözdeki optik sinirlere zarar verir. Bu da hastaların görme alanında kör noktalar oluşmasına sebebiyet verir. Yüksek göz tansiyonunun ortaya çıkmasında, göz içerisinde artan sıvı basıncı etkilidir. Biriken sıvılar normal şartlarda iris ve korneanın birleştiği açıdan trabeküler ağ isimli bir dokudan dışarı akar. Sıvının aşırı üretilmesi ya da drenaj sisteminin bozulması, sıvı birikmesine ve göz basıncının artmasına neden olur. Glokom, genetik geçiş gösteren bir hastalıktır. Hatta yapılan çalışmalar, yüksek göz tansiyonuna neden olan genlerin tespit edildiğini ortaya koymuştur. Bu yüzden aileden gelen kalıtsal özellikler de göz tansiyonu sebepleri arasındadır.

Tanı Yöntemleri

Glokom şüphesiyle göz muayenesine gelen bir hastadan öncelikle tıbbi geçmişi istenir. Daha sonra doktor, kapsamlı bir göz muayenesi yapacaktır. Ancak kapsamlı göz muayenesinin yetersiz kalması halinde, aşağıdaki testler de istenebilir:

• Göz içi basıncın ölçülmesi (Tonometre)
• Görme kaybı alanlarının kontrol edilmesi (Görsel alan testi)
• Dilate göz muayenesi ve görüntüleme testleriyle optik sinir hasarı tespiti
• Drenaj açısı incelemesi (Gonyoskopi)
• Kornea kalığının ölçülesi (Pakimetri)

Hastaların merak ettiği en önemli konulardan birisi de, göz tansiyonu kaç olmalı sorusudur. Göz küresi içerisindeki sıvının oluşturduğu basıncın 9 – 22 mmHg arasında olması, normal seviyede tansiyon olduğunu gösterir. Ancak bu değerler kişiden kişiye değişiklik gösterebilmektedir. En doğru teşhisi, uzman bir göz doktoru koyacaktır.

Tedavi Yöntemleri

Glokom hastalığının göze verdiği hasar geri döndürülememektedir. Ancak hastalığın erken evrede teşhis edilmesi, görme kaybının azaltılmasını sağlayabilir. Tedavide temel amaç, göz tansiyonunu düşürmektir. Hastanın genel sağlık durumuna ve hastalığın evresine bağlı olarak reçeteli göz damlaları, ağızdan alınan ilaçlar, lazer tedavisi, göz ameliyatı ya da tüm bunların bir kombinasyonuyla tedavi uygulanabilir. Bazı hastalarda glokom katarakt birlikteliği sık görülmektedir. Böyle hastalara glokom cerrahisi ve katarakt cerrahisi birlikte uygulanabilmektedir. Bazı hastalarda her iki operasyon da, ayrı ayrı zamanlarda yapılabilir. Göz doktorları glokom ve katarakt hastalığını birlikte bulunduran hastaların tedavisini planlarken çeşitli faktörleri göz önünde bulundurur ve hasta için en uygun olana karar verirler.