Bugun...




facebook-paylas
Yabancı dilde eğitim ısrarı neden? 06-11-2022
Tarih: 06-11-2022 15:24:00 Güncelleme: 28-11-2022 15:12:00


Ülkemizde 1950’lerde filizlenmeye başlayan yabancı dilde eğitim, günümüzde olmazsa olmaz haline gelmiş ve ilköğretime kadar sirayet etmiş durumda. Kimileri yabancı dilde eğitimi farklı bakış açılarından değerlendirerek baştan reddetse de, o gerekçelere kısaca değinip konuyu iletişim ve öğretim bağlamında irdelemeye çalışacağım.

 

Yabancı Dilde Eğitimin Doğuşu ve Amacı

Bazı gelişmiş ülkelerde bilimsel çalışmaları özümsemek ve geliştirmek amacıyla yabancı dilde eğitim kurumları açılmış olsa da genele baktığımızda farklı bir tablo görürüz. Dil, emperyalizm ve sömürgeciliğin en güçlü silahlarından biridir. Tarihteki hangi sömürgecilik faaliyetine bakarsanız bakın, sömürgecinin sömürdüğü ülkenin dilini değiştirmeye çalıştığına şahit olursunuz. Bugün Cezayir ve Fas’ta Fransızca konuşulması ile Güney Amerikada İspanyolca / Portekizce konuşulmasının nedeni budur. Sömürgeci kendi dilini dayatırken onun zenginliğini paylaşmaz, tabiri caizse yüz bin kelimelik dilin 500 kelimelik bir alt sınıf versiyonunu dayatır. Fransız – Cezayir Fransızcası arasındaki farkın başlıca nedenlerinden biri de budur. Sömürgecinin amacı sömürülene kendi dilini ve dinini (aslında giyim, yemek, kültür vb. her şeyini) dayatarak onu her açıdan kontrolü altına almaktır. Neticede kendi dili ve kültüründen kopuk, sömürgeci hayranı ve her şeyiyle sömürgeciye benzeyen tek tip toplumlar oluşturarak itaatin kalıcılığı amaçlanır. Dünyanın değişimiyle birlikte sömürgecilik de toprak işgalinden kültür işgaline evrildi. Kot – tshirt giyen, kola içip hamburger yiyen, Instagramda takılıp Netflix izleyen, ne kadar çok İngilizce kelime kullanırsa o kadar güzel konuştuğunu zanneden bir nesil tarif etsem sanırım size de yabancı gelmez. Bu manzara bazı kesimlerin haklı itirazlarına sebep olurken, üzerinde düşünmeye gerek dahi görmeden yabancı dilde eğitimi baştan reddetmeleriyle sonuçlanıyor. Peki iletişim ve eğitim bağlamında bakarsak yabancı dilde eğitim mantıklı mı?

 

İletişimin ABC’si der ki: “Bir mesaj vermek istiyorsanız elinizde üç şey olmalıdır. Mesaj, gönderici ve alıcı. Bu üçünün birbirine uyumu mesajınızın etkisini belirler.” Aynı üçlünün medyadaki karşılığı “yayın, verici ve anten” iken eğitimdeki karşılığı ise “ders, öğretmen ve öğrencidir.”  Bu üçünün birbirine uyumu da eğitimin etkisini yani kalitesini belirleyecektir. Şimdi bu üç unsuru teker teker ele alalım.

 

Ders: Öğrenciye verilmek istenen tüm bilgiler birer mesaj içerir. Örneğin fizik dersinde izafiyet teorisinden bahsediliyorsa öğretmenin ağzından çıkan her şey bir mesaj, o dersin tamamı ise bir mesajlar bütünüdür. Mesajın anadilimizde olması onu çok daha kolay (öğretmen açısından) göndermemizi ve (öğrenci açısından) almamızı sağlarken yabancı dildeki bir mesajı çok daha zor, eksik, kalitesiz gönderir ve alırız.

 

Öğretmen: Eğitimdeki en önemli unsurlardan birisi çağrışımdır. Her bilgi insanın belleğindeki bir veri veya anı ile çağrışım yaparak şekillenir ve zihnin ilgili klasörlerine aktarılır. Öğretmenin doğru mesajı iletebilmesi derse olan hakimiyetine ve öğretme kabiliyetine bağlıdır. Bir öğretmenin dersi anadili veya yabancı dilde anlatması arasında çok ciddi kelime, cümle, bağlam ve çağrışım farkları olacaktır. Bu farklar gönderici olan öğretmenin gönderdiği mesajın kalitesini kaçınılmaz olarak düşürecektir.

 

Öğrenci: Öğrenci anadili dışında bir dilde öğrenmeye çalıştığında öğretmenin söylediğini anlamaya çalışmakla anlatılan dersin içeriğini anlamak arasında sıkışıp kalır. Öğretmenden gelen mesajların cümleler halinde özümsenmesi ve anlaşılması bir ara aşama (engel) oluştururken, anladığı cümlenin içeriğindeki bilgiyi çoğu zaman kaçırır veya çağrışımsız anladığından belleğinde yer etmez.

Bütün bu söylediklerimden “yabancı dil gereksizdir” manası çıkarılmasın çünkü değindiğim şey yabancı dilin gerekliliği değil, yabancı dilde eğitimin gerekliliğidir. Bugün teknolojinin geldiği noktada çevirici bir cihaz kullanarak iki insan kendi dillerinde rahatlıkla iletişim kurabilir. Telefonunuzdaki uygulamayı açarak bir İspanyol veya Japon ile sadece anadilinizi kullanarak karşılıklı sohbet edebilirsiniz. Bu teknolojinin daha da gelişerek giyilebilir ürünlere entegre edilmesi sonrasında dil öğrenme ihtiyacının yok olacağını düşünenlerden olsam da dilin bazı alanlarda gerekliliğini koruyacağına da inanıyorum. Eğer ilgilendiğiniz akademik dalın kaynakları yabancı dilleri öğrenmenizi veya yaptığınız ticaret bir ülkenin diline hakim olmanızı gerektiriyorsa o dili öğrenmek tabi ki faydalı ve gereklidir ancak çoğu zaman şart değildir.

Yabancı dilde eğitim görmüş biri olarak söyleyebileceğim; Türk öğretmenin Türk öğrenciye İngilizce ders anlatmasının son derece gereksiz ve verimsiz olduğudur. Bu sistem derhal terk edilmelidir. Uzman insan yetiştirmek istiyorsak eğitim kesinlikle anadilde olmalıdır. Aksi halde, mesleki yeterliliği İngilizce terimleri Türkçenin içine yedirebilmekten ibaret olan “anlamadan mezun olanlar sürüsüne” yeni koyunlar eklemenin ötesine geçemeyiz ve gelişemeyiz.



Bu yazı 980 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Linkedin RSS
YAZARLAR
GAZETEMİZ

HABER ARA
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
YUKARI