Bugun...




facebook-paylas
Özel okullar neden özel çocuklar yetiştirmiyor? 03-11-2022
Tarih: 03-11-2022 09:45:00 Güncelleme: 28-11-2022 15:13:00


Çocuğum özel okulda okuyor ama hiçbir özelliğini göremiyorum. 6-7 senedir haftada 10-20 saat İngilizce dersi almasına rağmen konuşamıyor, deneme sınavlarında Türkiye ortalamasının altında. Cesaret, özgüven, iletişim, sabır, plan yapma, sistemli çalışma, kılık kıyafetine özen gösterme, beslenme vb. becerileri tam bir facia. Adını hepimizin bildiği birkaçı dışında “franchise özel okullar neden istenen sonuçları vermiyor ve sistemsel olarak vermesi mümkün değil?”

 

1- ÖZEL OKULLARIN ÖĞRETMEN KALİTESİ DÜŞÜK

Atanamayan öğretmen sayımız 500 binin üzerinde olduğu halde her sene yeni öğretmen mangaları eğitim ordusuna katılıyor. İstisnalar dışında öğretmenlerin neredeyse tamamının ilk tercihi devlet okulları oluyor. Hatta bunun için şark hizmetini bile göze alıyorlar. Devlet kadrolarına atanmak için ise KPSS’den yeterli bir puan almak gerekiyor aksi halde atanamayanlar ordusuna katılıp başınızın çaresine bakmanız gerekiyor. İşte tam da bu noktada, üzerine makaleler hatta bilimsel yayınlar hazırlanabilecek bir konuya değinmiş oluyoruz: “Okullarda öğretmen yokken neden atanmıyorlar, mezun mu fazla, sınav mı zor, öğretmensiz okullar bir tercih mi, KPSS öğretmenlik kalitesini belirlemekte yeterli bir sınav mı” gibi sorular alıp başını gidiyor. Fakat konumuz “özel okulların başarısızlığı” olduğundan bize lazım olan verileri alıp diğer konuları başka bahara bırakacağız.

KPSS sınavının bir öğretmenin öğretmenliğini ne derece ölçebileceği ayrı bir tartışma konusu olarak kalsın ancak konunun bir de diğer tarafı var ve ben kimsenin duymak istemeyeceği o soruyu sormak istiyorum. Tüm öğretmen adayları gerek üniversite tercihlerini yaparken gerek 4 yıllık eğitim süreleri boyunca gerekse mezun olduklarında KPSS sınavına girmeleri ve yeterli puanı almaları gerektiğini biliyorlar. Peki, nasıl oluyor da öğretmen olabilecek seviyede bir insan bu sınavdan yeterli puanı alamıyor? Başaranlar başka gezegenlerden mi geliyor? KPSS bir öğretmenin öğretme kalitesini tespit edebilecek bir sınav olmayabilir, bu konuda hemfikirim ancak her sınav bir şeyleri tespit eder. Sistemli çalışmayı, sabretmeyi, vazgeçmemeyi, önündeki engelleri aşmayı ve daha birçok şeyi…

İşte o sabrı,  savaşma cesaretini ve sistemli çalışma becerisini gösteremediğinden KPSS’yi kazanamayan 20-25 yaşındaki öğretmen adaylarımız, özel okullardaki veli toplantılarında karşımıza geçip bize çocuklarımızı anlatıyorlar: “Kızınızın / oğlunuzun İngilizceye (ve diğer tüm derslere) hiç ilgisi yok.” Biz de zihnimizdekileri yutkunuyoruz: “Peki, madem ilgisiz ve başarısız neden 3 yıldır karnesinde pekiyi yazıyor ve sizin gerçek bir eğitimci olup dikkatlerini cezbedecek yöntemleri keşfetmeye çaba harcayacak kadar eğitime ilginiz var mı?” Yani, “bizim özel bir eğitim modelimiz var” diye makyajlasanız da kendisi eğitime ihtiyaç duyan tecrübesiz kadrolarla kaliteli eğitim vermeniz imkansızdır.

 

2- ARA KAYIT ALAN OKULLARIN EĞİTİM SEVİYESİ YÜKSELMİYOR

Diyelim ki çocuğunuz 7. Sınıf öğrencisi. 3. veya 5. sınıfa başladığında sınıfında birçok yeni arkadaşı olduğunu ve bunların çoğunun devlet okullarından geldiğini görüyorsunuz. Aklınıza gelen ilk soru “benim çocuğum 3-5 senedir haftada 10 saatin üzerinde İngilizce (ve diğer tüm dersleri) görürken, aynı dersi haftada 3-4 saat alan öğrencilerle aynı sınıfta nasıl eğitim görecek” oluyor. Bunun olası 3 cevabı var: (1) yeni gelen öğrenciler çocuğunuzla aynı seviyede veya üzerinde, (2) yeni gelen öğrenciler derslerde çok zorlanacak, çocuğunuza göre geride kalacak ve çocuğunuz onların üzerinde bir derece yapacak, (3) bütün sınıfın seviyesi yeni gelen öğrencilere göre belirlenecek ve eğitim kalitesi yükselemeyecek. Bu noktada aklınızdaki sorular çeşitlenmeye başlıyor: (1) Yeni öğrenciler çocuğumla aynı seviyede ise ben neden özel okula gönderdim? (2) Yeni öğrenciler geride kalacaksa okul yönetimi zayıf öğrencilerin durumunu velilere nasıl açıklayacak ve çocuğum neden onların üzerinde bir derece alamıyor? (3) Eğitim kalitesi yükselmeyecekse ha devlet okulu ha özel okul ne fark edecek? Son sorunuz zaten gereken cevabı içeriyor çünkü bir zincirin gücü en zayıf halkası ile ölçülür. Yani, kaliteli bir ölçme - değerlendirme veya intibak eğitimi olmaksızın her sınıfta yeni kayıt alındığı sürece sınıfın ve okulun kalitesini yükseltmeniz sistemsel olarak imkansızdır.

 

SONUÇ

Aile içi eğitim, ekonomik rekabet ortamı, öğretmenlerin çalışma şartları, politikalar, çocuklarımızın bilgisayar ve telefon ile maruz bırakıldıkları sistematik endüstriyel saldırıdan korunması gibi çözülmesi gereken onlarca sorun var. Öğretmeye odaklandıkça eğitmeyi unuttuk. Atatürk ve silah arkadaşlarını bağlı oldukları yönetime karşı koyarak canları pahasına gösterdikleri sistemli mücadeleye iten, başarana kadar vazgeçmemelerini sağlayan ve başardıktan sonra devrimlere devam ettiren kişilik özellikleri nelerse onlara odaklanmalıyız. Matematik veya kimya tabi ki önemlidir ancak karakterli olmak çok daha önemlidir. Her isteyen başaramayabilir ancak hiçbir istemeyen başaramaz.

Saygılarımla.



Bu yazı 739 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Linkedin RSS
YAZARLAR
GAZETEMİZ

HABER ARA
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
YUKARI