Herkes haklı haksız olan hiç kimse yoktur.

Hani bir söz vardır iyi olursa kendilerinden kötü olursa el alemden bilirler. Vakalarda ise ortada bir suç var ama kabullenen hiç kimse yoktur. Onuda ancak polisiye araştırmalarından sonra gerçek suçlu bulunmaktadır.

Biliyormusunuz? Hayatta tek yalan söylemeyen şey fotoğraftır. Orada her şey gerçeği yansıttığından dolayıdır. Eğer kitaplarda gerçeği yansıtan olaylara ve belgeler baksaydık, belki bazı durumları açıklamak daha kolay olabilirdi. Ama maalesef çoğu şeylere gerçeği yansıtmamaktadır.

Dürüst olanlar, ölümü göze aldıktan sonra belki gerçekleri açıklamaya kalkabilirler. Bezende şaka ile karışık olarak bazı gerçekler söylenebilir, bu durumda kızım sana söylüyorum gelinim sen anla mantığı ile söylediğinden dolayı yine suçlu olanlar asla üzerlerine almazlar oralı bile olmazlar hatta söylenenleri duymazlar, duysalar bile duymamazlıktan gelirler.

Sorsan herkes haklı; Peki ziyan olup giden ömürlerin acaba suçlusu kim?  Anlam vermekte insan zorlanıyor, kime sorarsanız sorun değişen bir şey yoktur,çünkü herkes haklı; baksan herkesin kalbi ter temiz. Daha söze başlamadan ben haklıyım diye söze başlıyor insanlar İyi de, herkes haklı olamaz ki mutlaka haklılar kadar suçlular da vardır. Kimse aynaya bakmıyor. Konuştuğunuz, çalıştığınız, görüştüğünüz, sevdiğiniz ve sevmediğiniz herkes iyi kalpli, çok bilgili, çok düşünceli, çok saygılı, çok doğru,çok dürüst,çok vicdanlı, saf ve temiz olduğunu düşünmüyor mu? İyide bu kadar acı onca gözyaşı ve kahrolası bu kadar kötülük nereden geliyor.Bazı insanlar neden bencil ve kötü karakterlidir, hiç acıma hisleri yoktur. Adeta başkalarına acı çektirmekten hoşlanır?

Bu tip insanların hiç bir zaman hiç bir yerde asla yerleri olmaz. Haksızlığa uğrayan insanların adalete güvenleri de kalmıyor. Halbuki kötülüğü yapanlar günü geldiğinde, başkasına değil kendilerine kötülük yapıldıklarının farkına varmıyorlar.

En çokta insanı etkileyen şeylerden biride menfaatin bittiği yerde nankörlüklerin başlamasıdır.

Haksız mıyım yani…