Galatasaray Spor Kulübü için eskiden “asilzadeler kulübü” denirdi. Bu sıfatın günümüzde de geçerli olduğunu varsayarsak, hemen yüksek sesle ve herkese açık olarak duyurmak gereken bir olgu var ne yazık ki; saha içinde oluşan bazı olaylar bu ünvanla adeta bağdaşmıyor.
Evet, Fatih Terim adındaki resmen “teknik-direktör” olan; lakin futbol karşılaşmasında düpedüz bir “sokak-kabadayısı” gibi davranan; yãni maçın akışına göre, hele Galatasaray yenik duruma düşmüşse rakip teknik-direktörün üstüne, rakip futbolcuların üstüne yürüyen; onlara, hattâ hakeme galiz-küfürler eden “biri” var gerçekte! Bu düzeyde bir benzeri de yok neyse…
Bunu gerek statta, gerekse TV’leri başında maçı izleyen herkes kendi gözleriyle gördü. Ertesi gün, günlük gazeteler de spor sayfalarında az /çok okurlarıyla paylaştılar. En taze örnek. G.S. – Başakşehir maçı (19 Mayıs 2019).
Sanırım kimi alışmış oldukları, kimi de Galatasaray kulübünü mahcup etmemek için kısaca değinip geçtiler. Benim izlediğim kadarıyla, gerçek anlamda bir tek Haber-Türk gazetesi: GS. Tek. Direk.’nün yani Fatih Terim’in maç-boyunca sergilediği çirkinlikleri, saldırganlıkları, rakip oyunculara ve onların teknik direktörlerine, hakemlere ettiği galiz-küfürleri olabildiğince açıkça okurlarına haber ettiler; yãni “saklamadılar” / “sansür-etmediler” neyse ki! Gazeteciliğin gereğini yaptılar. Bkz.
Yukarıda paylaştığım haber kaynağını bizzat okursanız / hele TV kaydından izleyebilirseniz “sportmenliği” ayaklar-altına almayı bırakın, en basit terbiye sınırlarını bile çiğneyen çirkin bir olayın sahada sergilendiğini göreceksiniz. Fatih Terim nam zat: her şeyden önce Galatasaray’a yakışmıyor! (G.S. kulüp yöneticileri neden/nasıl katlanıyorlar bu çirkinliğe anlayamıyorum!) F. T. “iyi bir teknik-direktör”müş de ondan mı katlanıyorlar?! Yahu Galatasaray kulübü bu kadar ucuz mu?
Öte yandan, Futbol Federasyonu’nda görev yapanlar yoksa korkuyorlar mı?