Bugun...


Hüseyin TANRIKULU

facebook-paylas
AVRUPA BİRLİĞİ'NİN DIŞLAYICI KARARI 15-3-2019
Tarih: 15-03-2019 09:32:00 Güncelleme: 15-03-2019 09:32:00


Avrupa Birliği'nin Parlamentosu, Türkiye'nin tam üyelik sürecinin dondurulması yolunda hazırlanan bir karar tasarısını kabul etti.

Bu karar tasarısı AB Parlamentosu'nun Genel Kurulu'nda da oylanır ve muhtemelen de kesin olarak kabul edilirse, bizim AB'ye katılım hayallerimiz tamamen suya düşmüş sayılacaktır.

Böyle bir kararın kesinleşmesinden sonra, katılım sürecinde açılıp kapanan dosyalarla ilgili alınmış olan neticeler de Avrupalıların buzdolabına atılmış olacak. Aradan geçecek belki başarılı bir tamir sürecinde bu defa açılıp müzakere edilen ve hatta uygun olarak sonuçlanan maddelerle alakalı yeni durumun yeniden gözden geçirilmesi gibi çok çirkin ve hiç olmayacak bir teklifi de muhtemelen bize dayatabileceklerdir.

Sonuç olarak bu konu bir 50 yıl daha sürüncemede bırakılmaya çalışılacaktır.

Yani Türkiye'yi Avrupa Birliği'ne üye olarak kabul etmeyeceklerdir.

Kabul edilen son karar tasarısında bir önemli husus dikkat çekici olmuştur.

AB, aramızdaki Gümrük Birliği Anlaşması'nın da yeniden revize edilebileceği gibi bir paragrafa yer vermeyi de ihmal etmemiştir.

Bunun anlamı şudur:

Şayet Türkiye alınan bu katılım sürecini dondurma kararına tepki olarak Gümrük Birliği Anlaşmamızdan doğan ve tek taraflı olarak sadece AB ülkelerinin faydalandığı bu anlaşmayı durdurmak gibi bir yola baş vurur ise zarar ederiz. İyisi mi bu konuyu da muğlak bir niyet ifadesiyle karar tasarısına ekleyip tepkilerini görelim gibi bir hinoğlu hinliği de ihmal etmemişlerdir.

Bu son karar neresinden bakarsak bakalım Avrupa Birliği'nin Türkiye'yi istemediğinin son ve en açık delili olmuştur.

Bizim tarafın hamasi tepkilerine fena halde kızıyor ve bir vatandaş olarak içerliyorum.

Bizi Yönetenler bilmiyorlar mı ki; Avrupa Birliği asla bizi bir Bulgaristan veya bir başka küçük ve çok geri kalmış Balkan ülkelerini tam üyeliğe alırken, Türkiye'yi sadece " Bir İslam ülkesi olduğu için"  aralarına almayacaklardır?

Adamlar bunu her fırsatta açık ve çok net olarak bildirmişler, maalesef bizi yönetenlerin sanki basireti bağlanmışçasına, bunların yalan dolanlarına, samimiyetsizliklerine tahammülü marifet saymışlardır.

Üstelik hiç gereği yokken, Tansu Çiller döneminde Gümrük Birliği anlaşmasına imza koymamız ve bu gün Milyarlarca Dolar zararımıza sebep olan bu anlaşmanın tek taraflı ve sadece AB lehine işlemesine rıza göstermemiz gibi anlaşılmaz bir akıl tutulmasını günümüze kadar yaşamışız.

Bu konuda onlarca yazı kaleme aldım. Onlarca TV Programında konuştum. Avrupa Birliği'nin Brüksel'deki merkezinde yıllarca gazetecilik yaptım. Halen gittiğimde serbestçe her bürosuna girip mesleki çalışma yapma hakkım da vardır. 1970'li yıllarda AB Genel Sekreteri Jacques Delors, Brüdge şehrindeki Avrupa Kolejinin açılışında yaptığı konuşmada, " Türkiye bir İslam ülkesidir. Bu Hristiyan Kulübüne asla giremez "  demişti. O açılışta bulunup bunları dinlediğim günden ve sonra gelişen olaylardan sonra, AB'nin Türkiye'yi hiç bir zaman tam üyeliğe kabul etmeyeceğini, bizim kendimize en uygun ve ama çok açık bir politikayla bu sevdadan vazgeçtiğimizi ilan etmemizin artık şart olduğunu savuna geldim.

Bu gün için, " Avrupalılar aldıkları son kararı kapılarına assınlar " gibi değeri olmayan bir açıklama yerine, onların çıkar damarlarından en önemlilerini keserek ve bunu da tepki olarak ortaya koyarak cevap verilmesi daha uygun olacaktır.

Derhal, Gümrük Birliği Anlaşmasını neye mal olursa olsun askıya alarak işe başlamak en uygun yoldur. Hatta zararımıza olsa dahi.

Avrupalı'nın pis çıkarına dokunursanız, önünüzde kırk takla atar ve çıkarına olanı yaptırır bunu da  asla unutmamak gerekiyor.

 



Bu yazı 5135 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Linkedin RSS
YAZARLAR
GAZETEMİZ

HABER ARA
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR