Bugun...


Hüseyin TANRIKULU

facebook-paylas
KAHREDEN GİDİŞAT 11,04,2021
Tarih: 11-04-2021 11:55:00 Güncelleme: 11-04-2021 11:55:00


Türkiye son zamanlarda artık " Şirazesinden çıkmış politik kavgaların " endişe verici sıkıntılarına katlanmak zorunda bırakılıyor.

Cumhuriyet tarihimizin kara kaplı siyasal bunalım sayfalarını açıp okumaktan başka işi olmayan köhne bir zihniyetlerin  zebunu olmamız isteniyor.

Durup dururken kendi başına buhran üreten bir siyasal yaklaşım toplumu adeta zehirliyor.

Bu son derece olumsuz duruma her gün bir yerlerde hazırlanıp kotarılan aykırı girişimler ekleniyor.

Bunun sebebi ise sadece tek bir cümle ile izah edilebilir; İKTİDAR HIRSI.

Milletten demokratik seçimlerle iktidar yetkisi verilmeyen " Aykırı " cereyanların ve azınlık kitlelerinin " İktidarı zor yoluyla, darbeyle " ele geçirme hastalığı yavaş yavaş değil, gayet planlı ve hızlı bir biçimde nüksetmiş durumda.

Yüzde birlik oyu bile olmayan kimi siyasi Partilerin önüne geçilemiyor. Ortalığı toza dumana boğuyorlar.

Oysa Millet bunların ne kadar yırtınsalar da sonunda bir araya gelip iktidar olamayacağını çok iyi biliyor. 

Onlar da bu gerçeği bildikleri için umutlarını emekli Amirallerin bildirisiyle Ayasofya İmamı'nın Twitlerine bağlamış durumdalar.

Geliniz bu iki konu hakkında bir yorumda bulunalım: 

AMİRALLERİN BİLDİRİSİ

Emekli 104 Amiral'in yayınladığı bildiri toplumda sadece kısa ömürlü bir tartışma konusu olmaktan öte gitmeyecektir. Ama Bildirinin bir " Darbe iması " içerdiği meselesi geçmiş tecrübeler ışığında değerlendirmeye tabi tutulacak gibi.

Sonucunu bekleyip göreceğiz. Bakalım altından neler çıkacak...

AYASOFYA İMAMI MESELESİ

Ayasofya Camii Kebiri'ne İmam tayin edilen  Prof.Dr.  Mehmet Boynukalın, kendisini memleket meselelerine dair her gün Twit atma ihtiyacında hissederek; Ayasofya'nın cami olmasını içine sindiremeyenlerin art arda saldırılarına uğradı.

Sonunda da zaten asli görevi olmayan ve " Fahri " olarak üstlendiği Baş İmamlıktan affını istemek zorunda kaldı.

Böyle olmamalıydı...

Mehmet Hoca bu görevini son derece " Onurlu bir vazife " addetmeli ve kendisine  "Çekil " denilmeden yıllarca hatta ömür boyu sürdürebilmeliydi.

Maalesef bu Değerli insan bana göre kendisine hakim olamadı ve kusura bakmasınlar " Şöhret kurbanı " olmayı tercih ettiler.

Mehmet Hoca'yı tanımam. Ama getirildiği bu son derece " Onurlu ve tarihi-ulvi görevi" ömrü vefa ettiği müddetçe sürdürebilmeliydi.

Bundan sonra aklına gelen her konuda Twitter atsın bakalım O'nun Twitter paylaşımlarını kim tartışma konusu yapacak?

İnanınız çok ama çok üzüldüm. Sayın Cumhurbaşkanı'nın kendilerini Ayasofya İmamlığına getirme konusunda gösterdiği isabetli tercihi çok kısa zamanda çürüttüğünü değerlendiriyorum. Yazık oldu hasılı...

Görevden affını talep ederken bunun nedenini de bir Twit daha atarak aynen şu ifadelerle gerekçelendirmiş: 

"İstifa nedenim hezeyanlara fırsat vermemek " 

Eh, ne diyelim Muhterem Hocam? Fitnecilerin hezeyanlarına yeteri kadar fırsat verdiniz. Şimdi rahatça Üniversitedeki kürsünüze dönebilirsiniz!

Bundan böyle Twitlerinizden her konuyu değerlendirebilirsiniz. Nasıl olsa kimse okumaz ve yorumlamaz artık. Böylece siz de rahat edersiniz, biz de rahat ederiz.

SARIKLI AMİRAL KONUSU

Ben bu konuda koparılan fırtınayı " Müslüm Gündüz-Fadime Şahin " skandalına  benzer talihsiz bir olay olarak değerlendiriyorum.

Neden böyle değerlendiriyorum bilmem. Ama bu işte de bir " Provokasyon " ve kasıtlı bir " EYLEM " kokusu aldım.

Sayın Amiral'i tanımam bilmem. Ama tam da bir camiye makam aracıyla gidip sarıklı cübbeli namaz kılmasını da anlayabilmiş değilim.

Bu işin içinde başka bir iş olmasın sakın?

Anlaşıldığına göre görevden alınması muhtemeldir.

Kamuoyunu tatmin edecek bir açıklama yapılırsa çok değerli bir iş yapılmış olacaktır. 

Bu konu gerçekten merakı mucip, enteresan bir konudur. Zira yapılan işi Hükümeti yıpratma amaçlı bir komplo gibi değerlendirenler de var. 

Gerçek ne ise ortaya konulmalıdır.

Değerli Okuyucularım, bütün bu olumsuzluklar ve " Kahreden gidişat " bir gün mutlaka son bulacaktır. Ama Cumhuriyet ve Demokrasi tarihimizin " Meş'um " hadiseleri zincirine bahse konu bu olayların eklenmesi de hepimizi derinden üzmeye devam edecektir.

 



Bu yazı 2464 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Linkedin RSS
YAZARLAR
GAZETEMİZ

HABER ARA
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
YUKARI