Taliban isimli Afgan örgütünün bire bir benzeri kaç yapılanma var derseniz; bizde onlarca diyebilirsiniz...

Maalesef Dini anlama ve yaşama konusunda bu denli sapkın onlarca örgütlenme Türkiye toplumuna asla yakıştırılmayacak bir gerçekliktir.

Yeri geldiğinde İslamiyeti en doğru bir biçimde yaşayan Büyük Milletimizin içinde şu ya da bu adi çıkar gruplarının Taliban benzeri bir örgütlenme içine girdiklerini ifade etmekten korkmamalı ve çekinmemeliyiz.

Ayrıca bu tür " sözüm ona dini inanç temelli " uygulamaları ve faaliyetleri olumsuz yönleriyle teşhir edip, bu sapık grupların zararından Milletimizi korumalıyız.

Bu menhus bir hastalık haline gelmiş yapıların toplum içinde kanser gibi yayılmasını ve Müslüman Milletimizi sapkınlığa sevk ederek bundan nemalanan alçak sahtekarların faaliyetlerine asla fırsat vermemeliyiz.

Devlet bu yapılara göz yumar, İslamiyetin özüne, ruhuna ve akaidine uygun olmayan çirkin "Din Tüccarlarına " daha fazla fırsat verir ise, korkarız sonumuz Afganistan gibi olabilir.

Var mı Taliban gibi yapılanmalar? Bu sorunun cevabını verebilmek öyle zor değildir.

Minnacık çocuklara çirkin kıyafetler giydirip beyinlerini yıkayan, cübbeli sarıklı kitlesel merasimler düzenleyip Milletin gözüne sokan çağdışı, cemiyetten kopmuş, kendine göre çıkar holdingleri oluşturup bu ülkenin sosyal yapısını çürütmeye çalışan soytarıların, İslamın özüyle, akaidiyle, örfü, inanç ve iman bahsinde kadim varlığı, karakteri ile hiçbir alakası olmadığı bilindiği halde, bunlara Devletin müsamaha etmesi geleceğimiz için büyük tehlike oluşturmaktadır.

Gittikçe büyüyen, servetler biriktiren ve bunu sadece Din adına ortaya çıkıp hiçbir yetki ve salahiyeti olmadığı halde " Fetva Mercii " gibi faaliyet gösteren bu sapkın örgütlenmelerin her türlü imkana sahip olduğu, sermaye birikimi edindiği, iletişim sektöründe yatırımlar yaptığı, Milletimizin beynini yıkadığı, maalesef şu ya da bu biçimde genel bir destek gördüğü de bilinen bir gerçektir.

Bunlar Devletin tüm kurumlarına sızmış, yerleşmiş ve Modern Türkiye Cumhuriyeti yapılarını içinden ele geçirmiş " DİNİ istismar eden siyasal çıkar grupları " olarak faaliyet imkanı bulabilmektedir.

Maalesef bu yapılar, Dini açıdan herkesin kefil olabileceği ve hep İktidara getirdiği siyasal yapıyı da çürütmeyi, kendilerine hizmet eden bir İktidar yapısı halinde görmeyi HAK saydıkları gibi bir gerçekle karşı karşıyayız.

Bu gidişin elbette farkında olan Devletimiz, Cumhurbaşkanımız ve İdarecilerimiz, olabilecek tehlikelere karşı teyakkuz halindedir. Ancak Türkiye'de Taliban stili yapılanmalara, Dini istismar ederek toplumsal tesanüdü bozmaya ve zehirlemeye çalışanlara daha fazla dikkat edilmesi ve bunların kontrol altında tutulması gereği son zamanlarda belirgin bir ihtiyaç haline gelmiştir.

Türkiye Cumhuriyeti İslamiyeti en doğru bir biçimde yaşayan toplumsal yapısını muhafaza konusunda Milletimize karşı  önemli yasal yükümlülükleri canlı tutmak durumundadır.

Türkiye'yi Taliban benzeri sapkın anlayışların hakimiyetine terk etmek asla mümkün olamayacaktır.

Ancak çok dikkatli ve tedbirli olmayı da elden bırakmamak gerekmektedir.