Emekli Amirallerden 104 kişi bir bildiri yayınladı.
Bildiriyi gece yarısı yayınlamayı uygun görmüşler nedense?
İçeriğinde " Vatan-Millet-Sakarya- Atatürk ve Cumhuriyet değerleri " vurgulanmış.
Bu açıdan benden kocaman bir AFERİN aldılar!
Peki neden böyle bir bildiriyi sadece Emekli Amiraller hazırlayıp yayınladı?
Bu soru çok önemli.
Neden Kara Kuvvetleri'nden emekli olan Generallerimiz iştirak etmediler?
Neden Hava Kuvvetlerimizin emekli olmuş Generalleri imzalayıp yayınlamadılar?
Keza neden Jandarma Genel Komutanlığı'ndan emekli olan Generallerimiz bu bildiriye imza atmadılar?
Bu ülkenin çıkarları konusunda Denizcilerimiz da hamı önde ve da hamı ""Vatansever"?...
Neden böyle bir şey yaptılar?
Herhalde sorunun cevabı şöyle olmalıdır:
15 Temmuz hain darbe girişiminde Gölcük'teki Donanma Komutanlığı'ndan bir emirle İstanbul Haydarpaşa Limanı'na doğru yol alıp, daha sonra ani bir emirle geri Gölcük Donanma Üssü'ne celp edilen Deniz Kuvvetlerimize ait gemilerin harekat emrini verenlerin Karacı Subaylar olmadığını da herhalde biliyoruz.
İşte bu Donanmamızdan emekli edilen Muhteremler bir araya gelmiş ve MONTRÖ Sözleşmesi üzerine suni olarak köpürtülen dedikoduya iştirak ederek ve bunu bahane kabul ederek bildiri yayınlamaya karar vermişler.
Bahanenin aslı ne?
Bir televizyon Programında Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Prof. Dr. Mustafa ŞENTOP'a maksatlı ve daha önce planlandığı açık ve net olan bir soru soruluyor.
Soru şu: Türkiye İstanbul sözleşmesinden tek taraflı olarak çekildi. Peki Montrö Sözleşmesi'nden de aynı şekilde çekilebilir mi?
Meclis Başkanımız tebessüm ederek bu maksatlı soruya verdiği cevapta, " "Olabilir ama Marmara Denizi'nden yoğurt yapmak için maya atılması nasıl imkansız ise, bu konu da öyle imkansızdır."
İşte bunun üzerine, " Vay efendim, Montrö Sözleşmesinden nasıl çekiliriz?"
gibi son derece dayanaksız, lüzumsuz ve kasıtlı bir dedikodu başlattılar.
Bu dedikodunun amacı gayet net ve belliydi;
Hükümete karşı aleyhte bir propaganda başlatmak...
İşte Emekli Amirallerimiz bunu hiç ama hiç bir dayanağı olmayan, güya " Milli çıkarlarımız "için çok gerekliymiş gibi bir " İstismar Bildirisi " ne dönüştürüp, bir nevi yeni bir darbe tartışmasını gündeme oturtmaya çalıştılar.
Elbette kamuoyu'ndan ve Devletin ilgili Makamlarından gerekli tepkiyi gördüler. Konu bir " Hukuk meselesi " oldu. Savcılık soruşturma başlattı.
Sonuç olarak çok kötü bir olaya şahit olduk.
Meral Akşener'in dediği gibi bu tam bir zevzeklik olarak algılandı.
Ama Türk Silahlı Kuvvetleri'nin 104 Emekli Amirali için " Zevzek " denilmesini inanınız bendeniz hazmedemedim.
Bu ülkede herkes ne zaman haddini bilmeyi becerecek diye kara kara düşünüyorum inanın.
Milletimizin başka derdi yok da, bu tür siyasal niyetlerle kurgulanan itiş-kakışla uğraşıyoruz.
Yazık, çok yazık...