Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın önceki akşam yaptığı açıklama ile herkesin merakı sona erdi.
Artık hepimiz biliyoruz.
Neyi?
Ramazan Bayramı'nı evde geçireceğimizi.
Bu tek kelimeyle yerinde bir karardı.
O nedenle, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Arefe gününden bayramın son gününe kadar, 23-24-25-26 Mayıs'ta 81 ilimizin tamamında sokağa çıkma kısıtlaması uygulanacak" sözleriyle açıkladığı kararı duyduğumda, kendi kendime şöyle dedim:
İşte olay bu!
Diyeceksiniz ki;
Niye bu?
Diyeceğim ki;
Aksi yöndeki karar, bayramda 'katil virüse' bayram yaptırırdı diye!
Bu ne demek?
Gerçekleşecek bayram ziyaretleri, çıkılacak bayram tatilleri, bulunulacak kalabalık ortamlar, Koronavirüs salgınının patlama yapmasına, iyiye giden Türkiye'nin Koronavirüs Tablosu'nun tepetaklak olmasına neden olabilirdi demek!
Sadece bana göre değil, bilim insanlarına göre de.
Tüm dünyada adından dehşetle söz edilen görünmeyen düşmana karşı en güçlü silahımız evde kalmaktır.
Neden?
Evler, düşmanı dışarıda tutan birer kaledir de ondan!
Gelelim, 'katil virüs'le mücadelede kullanmayı asla ihmal etmememiz gereken elimizdeki diğer güçlü silahlara...
Nedir onlar?
Maske takmak!
Başka?
Sosyal mesafeyi uygulamak!
Başka?
El hijyenine özen göstermek!
Başka?
Kalabalık ortama girmemek!
Bunları unutmayalım, unutturmayalım.