Değerli okurlar, bu günkü satırlarımız ‘Bilgisizlik mi, heyecan mı?’ başlıklı bir önceki yazımızın devamıdır.

Söz değerli okurlarımızdan birinin televizyon yarışmalarında sergilenen bilgi yetersizliği konusundaki görüşünü içeren o yazımızda ne diyorduk?

Şunu:

Biz bu konuya hayli zaman önce yayınlanan bir yazımızda dikkat çekmiştik.

İşte o yazımızın özeti:

*

Televizyon kanallarındaki bilgi içerikli yarışmaları izlerken, zaman-zaman üzülürüm.

Neye?

Gençlerimizden bazılarının, kolayca cevaplamaları gereken bazı soruları, cevaplayamamalarına!

Buna, bilmeleri gerekenleri, bilememelerine de diyebiliriz.

Diyeceksiniz ki;

Bu normal değil mi?

Diyeceğim ki;

Hayır değil!

Niye?

Onlarca örnek bir yana, bir fakülte son sınıf öğrencisi gencin, fakültenin en üst düzey yöneticisi için ‘dekan’ yerine ‘rektör’ demesi normal olamaz diye!

Tabi ki, sözünü ettiğim bilgi içerikli yarışmalarda, sorulan çok daha zor sorulara anında cevap verme başarısını gösteren gençlerimiz de var.

Hem de o kadar fazla ki…

İnsanın göğsü kabarıyor.

Bununla birlikte, sayıları az bile olsa, onca yıl eğitim görmüş bazı gençlerimizdeki bilgi zafiyeti, insanı üzüyor, düşündürüyor!

Acaba diyorum, yarışmaların heyecanından, bilinenler o an akla mı gelmiyor?

Belki de öyledir.

Ama yine de bir kısım gençlerimizin, bilgi dağarcıklarını genişletmelerinde fayda var.