Seçim Pazar günü…

Herkes bu siyasi karmaşa bitecek diyor, ama sanrım yanılınıyor…

Yanılınıyor varsayımına nereden mı vardık?

Çünkü, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmalarından anladığımız şey bu…

Ne diyor Erdoğan; Benim valime “it diyen kişi milletimden özür dilemedikçe o makamda oturamaz”

Diyelim ki, İmamoğlu özür diledi; iş orada biter mi?

Cevap kısa ve net: HAYIR…

Bir kere özür dilediğinde İmamoğlu suçunu itiraf etmiş sayılacak, zaten sallanan prestijini tümüyle ayak altına alacak…

Hadi prestiji feda etti diyelim…

Mesele orada kalır mı?

Cevap yine kısa ve net: HAYIR…

Bu kez zaten hareket halinde olan savcılar itiraf edilen bir suç için acil dava açacak…

Yargıçlar da karar için hiç zorlanmayacak.

Çünkü kamuoyu önünde itiraf edilmiş bir suç var…

İlgili yasa maddesi gereği ceza alacak.

Yani Türk Ceza Kanunu’nun 125. Maddesi ile yargılanacak.

Peki bu madde ne diyor bir de ona bakalım:

Xxx

Hakaret

Madde 125

(1) Bir kimseye onur, şeref ve saygınlığın rencide edebilecek nitelte somut bir fiil veya olgu isnat eden (…) (1) veya bir kimsenin onur, şeref ve saygınlık saldıran kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır. Mağdurun gıyabında hakaretin cezalandırılması için fiilin en az üç kişiyle ihtilat ederek işlenmesi gerekli.

(2) Fiilin, mağduru muhatap alan sesli, yazılı veya görüntülü bir iletiyle işlenmesi halinde, ceza fıkrada bulunuyor cezaya hükmolunur.

(3) Hakaret suçunun;

1. a) Kamu görevlisine karşı görevinden dolayı,
2. b) Dini, politik, sosyal, felsefi inanç, düşünce ve kanaatlerini açıklayan, değiştirmeyi, yaymaya çalışmayı, dilm emir ve yasaklarına uygun davranmayı,
3. c) Kişinin mensup olduğu dine göre kutsal sayılan değerlerden bahisle,

İşlenmesi durumunda, cezanın alt sınırı bir yıldan az olmalıdır.

(4) (Değişik: 29/6 / 2005-5377 / 15 md.) Hakaretin alenen işlenmesi halinde ceza altıda biriyle artırılır.

(5) (Değişik: 29/6 / 2005-5377 / 15 md.) Görev hâlinde çalışan kamu görevlilerinin görevlerinden kaynaklanan haklılıkla ilgili suç, yönetim kurulu üyelerine karşı işlenmiş sayılır. Ancak, bu durumda zincirleme suça hakkı madde hükümleri uygulanır.

Xxxx

Alınabilecek bir hapis cezasının İmamoğlu’nun başkanlık görevini ne kadar etkileyecektir…

Aslında bu sorunun cevabı, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İstanbul büyükşehir Belediye başkanlığı döneminde okuduğu bir şiirle halkı kin ve düşmanlığa sevk etmekten aldığı caza ve başkanlık görevinden alınmasının bir benzeri gibi bir durumu oluşturabileceği öngörülebilir…

Bu ne demekti?

Bunun şifrelerini çözmek zor…

Tüm bu işlemler İmamoğlu’nun belki başkanlığa giden yolunu tıkayabilir.

Ammaaa şu artık bir gerçek…

Tüm bu tartışmalar AK Parti karşıtı cenahta, hatta AK Parti çevrelerinde bile   İmamoğlu’nun piyasa değerini, gerçek değerinin 5-6 kat üstüne taşıdığı kesin…

Bu karmaşa bir PİAR’a da dönüşebilir, bir siyasi yıldızı  parlatabilir…

Veya daha yola çıkmadan bir siyasi meftaya  da dönüştürebilir…

Görünün o ki; bundan sonraki vaziyeti tarafların performansı belirleyecek…

Son bir not: Tüm bu kavgalar nedeniyle Yıldırım’ın “kenar mahalle” dediği Beylikdüzü’nün bile yıldızı parladı..

Beylikdüzü şimdilerde artık  İstanbul’un elit semtlerinden biri sayılıyor…

Bir siyasi kavganın  iyi ve kötü sonuçları bunlar…

Yani yıldız olmakta kolay, kaybolup gitmekte…

Zaman bunu bize gösterecektir… Bekleyip göreceğiz…