Dünya basın tarihinde unutulmaz, unutulamayacak olan üç – beş genel yayın yönetmeni vardır; altı değil!
Türk basın tarihinde de aynı; üç – beş; altı değil!
*
Gazeteciliğin ana ilkelerinden sapmadan, gazeteciliğin anayasasını bir kutsal kitap gibi başının üzerinde taşıyarak elli – altmış yıl [ya da daha fazla] bu mesleği yapmak imkânsız gibi görünür.
İşte bu imkânsızı gerçekleştirdiklerinden ötürü onlar dünya basın tarihinde de, Türk basın tarihinde de özel bir yere sahiptir; unutulmaz ustalardır!
Ve de sayıları azdır!
*
Haberi daha ilk sözcüğünü okurken kavrayacaksınız…
Fotoğrafı milimetre ölçeğinde kadrajlayıp, bir kuyumcu terazisinde tartıp sunacaksınız…
Başlığı öyle bir atacaksınız ki okur tarafsızlığınızı ayakta alkışlayacak…
Gazeteyi öyle bir kurgulayacaksınız ki, bitmeyecek…
Okur sayfalarınızda bir okyanusu bulacak, kulaç kulaç yüzecek!
*
Ve de en önemlisi önce insan, sonra da gazeteci olmak!
*
Ben pek değerli ağabeylerimden, ustalarımdan öğrendim bunları.
Uyguladım mı?
Tartışılır…
Fakat tartışılmayacak bir şey; Seçkin Türesay ustamdır…
Teşekkür ederim ustam, ağabeyim…
Gazete yaparken hep yanımdaydınız, hep yanımda olacaksınız!
Sizi özlüyordum, özlüyorum, özleyeceğim…