Kültürel değişimler ve teknolojik ilerlemeler de sosyal çürümeyi etkileyen önemli unsurlardandır.
Bu ülke neden sosyal çürümeye doğru gidiyor?
Ekonomik kriz ve siyasal kutuplaşma sosyal çürümenin başlıca yapısal nedenleri olarak ön plana çıkabilir ancak bu sürecin kökenlerinden biri ekonomik eşitsizliklerdir. Gelir dağılımındaki adaletsizlikler, toplumun içinde yaşayan bireyler arasında güvensizlik ve huzursuzluk yaratır.
Ülkedeki gelir dağılımındaki uçurum, özellikle büyük şehirlerde belirgin bir şekilde görülmekte olup, bu durum sosyal huzursuzluğa ve güvensizliğe yol açmaktadır. Ülkemizin başka bir gerçekliği var. Bu gerçeklik iktisadi bir gerçeklik değil, sosyal çürüme var, dönüşü olmayan bir yola doğru hızlı bir şekilde yol almaya devam ediyoruz. Toplumda ahlaki normların zayıflaması veya çürümesi, bireylerin etik değerlere olan bağlılığını azaltabildiği gibi sosyal çürümeninde önünü açmaktadır.
Bunun yanı sıra bu sosyal çürüme değerlerimizi kaybetmemize, güven azalmasına ve hatta suç oranının artmasında da etki edebilen korkunç karmaşaya doğru gitmektedir.
Peki, nasıl, niçin ve neden bu hale geldik?
Bu sosyal çöküşe kim dur diyecek. Ya da bu sosyal çöküşün önüne nasıl geçeceğiz. Her gün sosyal çöküş kar topu gibi büyümeye devam ediyor. Yarın bir çığ gibi üzerimize çökmeyeceğinin garantisini kim verebilecek, bugün sosyal çöküşün önüne set çekilmese yarın patlayacak barajların önünde kim durabilecek.
Hani bir söz vardır Allah önümüzü hayırlı etsin inşallah. Evet Allah önümüzü hayır etsin etmesinde biz nasıl bir tedbirler alacağız. Sel gibi gelen yeni nesli nasıl ne şekilde yönlendirebiliriz onun muhasebesini bugün yapmazsak yarın çok geç olacaktır.
Sosyal çürümeden dolayı herkes beyaz giyiyor kimi içi iyi kiminin içi kötü bilemiyoruz. İş işten geçmeden sosyal çöküş daha da çökmeden önlem alalım.
Yarın çok geç olmadan…
Kalın sağlıcakla…