Yedi Ekim iki bin yirmi üçte İsrail Gazze savaşında binlerce insan öldü. Binlerce insan yaralı ve sakat kaldı. Kimse zafer kazanamadı.
Sonuç: Bir hiç uğruna binlerce aile yok olup gitti. Gazze'de İsrail ile Hamas arasında sağlanan ateşkes, birçok ülke tarafından memnuniyetle karşılandı. Düne kadar memnuniyetini gösteren bu ülkeler neden son dakikaya kadar beklediler. Evdeki hesap çarşıya uymadı mı? İstedikleri ya da planladıkları sekteye mi uğradı.
Adına ne derseniz diyin fark etmez. Tek fark olan binlerce insanın canına mal oldu. Savaşın kazananı olmamıştır. Hiçbir zamanda savaşın kazananı da olmayacaktır. Günümüzde canlı ve yaşanan örneği; Ukranya ve Rusya savaşı kazanan taraf yoktur. Ölen ve öldüren taraf vardır. Halen ölen ve öldüren devam ediyor.
Peki kim yada kimler bu savaşı çıkardılar. Neden niçin ne gereği vardı. Kimler memnun ya da kimler kazanç sağlıyor. Onca insan niçin öldürüldü. Ölen insanların ne günahı vardı ya da ne suçları vardı. Ölen çocukların kime ya da kimlere zararları vardı? Neden onca masum insan bir hiç uğruna hayatlarının en güzel anlarında yok olup gittiler. Çözüm olsa ne olur olmazsa ne olur.
Değişen bir şey olmayacaktır. İnsanlık ölüme, ıstıraba ve cehalete çare bulmayı başaramayınca çözümü savaşta bulmaya çalışıyorlar. Toprağın kazananı olmaz. Toprak kimsenin malı değildir. Toprak sahibi yoktur. Toprak sadece el değiştirir. Sahibi olunmayacak bir parça toprak için onca hayatları söndürmeye yok etmeye değer mi? Yada değdi mi? Buna vesile olanlar savaş çıkaranlar kana susamış canilerde, günleri geldiğin de toprağın üstünde değil toprağın altında kalacaklar.
Bu alemde ne krallar ne zalimler ne diktatör gelip geçtiler, giderken ne saraylarını nede sahip oldukları topraklarını yanlarından götürebildiler. Giderken kral çıplak olarak gittiler. Savaşı çıkaranlar da kral çıplak olarak gideceklerdir.