Bugun...


Yaşar EYİCE

facebook-paylas
HER YIL TEKRARLIYOR
Tarih: 19-03-2025 00:04:00 Güncelleme: 19-03-2025 00:04:00


Ramazan Yaman, ‘Her yıl yazdığımı tekrar paylaşıyorum’ diyor.

Kadın nedir?

Kapitalizme göre:

Maddi ihtiyaçları kocaları tarafından karşılanan hanımefendilere "karı" denir.

Komünizme göre:

İşgücüne katılan ve kadınlığını unutup erkekleşen hanımefendilere yoldaş denir.

Uydurukçu dincilere göre:

Sokağa çıkan ve kişiliğiyle hayata aktif olarak katılıp ürün, hizmet ve değer üreten hanımefendilere "fahişe" denir.

Tarikatçı, rivayetçi, sünnilere ve şiilere göre:

Her dediğinin tersi yapılması "farz" olan, okuma yazma öğrenmesi en tehlikeli işlerden sayılan, 6 yaşında evlenilebilen, satın alınabilen, "insanımsı" dişilere "şeytan" denir.

Selefilere göre:

Çuvalın içinde yaşaması zorunlu olan, gözü, tırnağı görünse erkeklerin hepsini cehenneme gönderme tehlikesi taşıyan varlıklara "kadın" denir.

Baskın Anadolu geleneğine göre:

Erkeğine her konuda itaat eden, sofradaki yeri öküzlerden bile sonra gelen, "kaşık düsmanı" hanımefendilere "avrat" denir.

Feminizme göre:

Erkekle kas yarıştıran, zalim ve öküz erkeklerle adam gibi adamları aynı çuvala koyup çöpe atan, fıtratı zorlayıp kendine çekemeyeceği yük yükleyen, anayı oğula hasım kılan, hasta, psikopat, tek başına üreme hayali kuran hanımefendilere "özgür, çağdaş amazon kadını" denir!

Gardırop Batıcısı beyaz Türklere göre:

Dişiliği, güzelliği, şuhluğu kişiliğinin önünde duran hanımefendilere "medeni kadın", tesettürlü olanlara ise "cariye" denir.

Hıristiyanlığa göre:

Ruhunun olup olmadığından emin olunmayan, her şeyi erkeğinden öğrenen, en makbulü manastıra kapalı olan hanımefendilere rahibe denir. Bunun tersi davrananlara ise tüm hastalıkların ve kötülüklerin müsebbibi olarak "cadı" denir.

Yahudiliğe göre:

Cennetten erkeğin kovulmasına sebep olan, Adem'in sol kürek kemiğinden üretilen, pis ve necis olan, insana benzeyen, muayyen günlerinde dokunduğu yere bile dokunulması büyük günah sayılan, bu günlerinde ibadetten men edilen, potansiyel günahkâr yaratıklar olan hanımefendilere Havva denir.

İslam'a göre:

İman eden ve kazandıklarından infak eden, insanlarla ilişkisini dişiliğiyle değil kişiliğiyle kuran, sarayda firavuna rağmen Musa yetiştiren, Hira'da eşinin aldığı vahye ilk iman eden, Mısır'da zalim Sisi'ye, Filistin'de İsrail tanklarına direnen, tarlada buğday, fabrikada ürün, hastanede şifa, kütüphanede fikir üreten, okulda ve evde adam yetiştiren hanımefendilere "insanlığın anası" denir.

ŞÜPHEDEYİM

Şimdi sözü, Can Yücel’e verelim.

Bakalım ağzını bozmadan ne anlatacak?

‘Kadın dediğin, kenardan değil ortadan yürüyecek,

Hamile de olsa istediği gibi gezecek..

Kendine ait fikirleri olacak,

“Beyim bilir mi bilmiyorum ama ben bu konuya hakimim" diyebilecek.

Topluluk içinde bile olsa canı çekti mi dondurma yiyecek,

Kadın olmakta utanılacak hiç bir şey olmadığına inanacak,

Siyasetten, spora, ekonomiden, kültüre her şeyi merak edecek..

Saçma konuşan oldu mu basacak kahkahasını en güzelinden

Bilmem anlatabildim mi?

Ben ne demek istediğini anladım da, herkes anladı mı, bunda şüphedeyim!...

KAVAK ve ZEYTİN AĞACI

Bazı insanlar kavak ağacına, bazı insanlar zeytin ağacına benzer...

Kavak:

Boyu uzundur, suyun(Paranın) çok olduğu yerleri sever, herkese tepeden bakar, rüzgar o gün nereye eserse o tarafa döner, birde pek narindir kırılıverir ve sağlam işlerde kullanılmaz...

Ve en önemlisi meyve bile veremeden ömrünü çürütür gider...

Zeytin:

Su ile (Para) ile çok işi yoktur ihtiyacı kadarını alır, kimseye tepeden bakmaz rüzgârın onu eğmesine asla izin vermez, dallarını sopayla kırarsın da bir sene küser ama öbür sene yine sana verir, kin tutmaz, tüm bunlara rağmen bir de zeytin verir ki; ister yeşil zeytin, ister sofralık, İster kırma zeytin, olarak kullan istersen sıkıp yağını çıkar dilersen posasından Priina yap sobada yak daha neler neler...

Ha bir de güvercin ağzında insana "Barış Temsili" şeklinde sunuluşu vardır ki edebiyatçılara ve tarihçilere konu olmuştur...

Ömrünüz zeytin ağacı gibi bereketli olsun!...

BURASI NEW YORK METROSU

Şimdi ne şaka, ne hayal bir gerçekten söz edeceğim.

Anlatacağım da yüzde yüz doğru ve gerçek.

Bir kemancı 45 dakika boyunca keman çalıyor.

Birkaç alkış dışında 25-30 dolar bahşiş topluyor.

Oysa o kemancı dünyanın en iyi müzisyenlerinden biri olan Joshua Bell'di.

O metroda Joshua, 3.5 milyon dolarlık bir kemanıyla şimdiye kadar yazılmış en karmaşık parçalardan birini çaldı.

Metrodan sadece iki gün önce Joshua Bell, Boston'daki bir tiyatroda kapalı gişe sahne almıştı, koltukların ortalaması yaklaşık 100 dolardı.

Deney, sıradan bir ortamda olağanüstü olanın parlamadığını ve çoğu zaman gözden kaçtığını ve hatta küçümsendiğini kanıtlar nitelikte.

Mükemmel olabilirsiniz ama takdir görmüyorsanız sakin olun ve ait olduğunuz yere doğru ilerleyin, yeteneğiniz doğru yerde kıymet görecektir...

 



Bu yazı 2696 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Linkedin RSS
YAZARLAR
GAZETEMİZ

HABER ARA
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
YUKARI