Bugun...


Yaşar EYİCE

facebook-paylas
ŞİMDİ DE MERSİN’DEYİZ
Tarih: 13-05-2025 00:27:00 Güncelleme: 13-05-2025 00:27:00


Mersin'e dair tarihi bir hikâye;
1900’lü yılların başı... Yer Mersin!
1860’lı yıllarda başlayan ‘Amerikan iç savaşı’ sonrası Çukurova’da pamuk üretimi başlar ve Mersin ‘Çukurova'nın ihracat ve ticaret merkezi’ haline gelir.
Şehirde ‘12 konsolosluk’ ile çok sayıda yabancı acenta ve temsilcilikler vardır.
Birçok yabancı işadamı yaşamakta ve ticaret yapmaktadır.
Yoksul ailelerin çocukları ise hamallık yaparak, yoğurt pazarından (bugün hala Yoğurt Pazarı olarak mevcuttur)veya limandan alışveriş yapanların yüklerini taşıyarak ailelerine katkıda bulunmaktadır.
12 yaşındaki Memet de bunlardan biridir.
MEMET’İ ÖLDÜREN LORD!
Mersin'de yaşayan İngiliz Lord Thompson, bir gün yurt dışından gelen eşyalarını taşıtmak için Memet’i çağırır.
Memet, eşyalar çok ağır olduğu için ilk anda kaldıramaz, fakat çevresindekilerin yardımıyla yük Memet’in sırtına yüklenir.
Lord’un malikhanesinin taş avlusuna taşır yükü.
Ve parasını ister.
Fakat lord ödemez parayı.
Memet ısrar edince elindeki topuzlu bastonla Memet'in kafasına vurur ve Memet oracıkta ölür.
İNGİLİZ KENDİNE GÜVENİNCE (!)
O sırada Mersin'in başında yönetici olarak mutasarrıf Nazım Paşa bulunmaktadır.(Mutasarrıf ,Vali ile aynı yetkilere sahip idarecidir)
Nazım Paşa olayı duyunca derhal lordu makamına çağırır.
Lord suçunu inkâr etmez.
Osmanlı kanunlarına göre cezası ölümdür, fakat lord İngiliz olmasına güvenir ve kapitülasyonlar uyarınca kendisine yargılama yapılamayacağını söylemektedir.
Fakat Nazım Paşa lordu derhal tutuklatıp, mahkemeye gönderir.
MERSİN’İ BOMBALAYACAKLARDI
Olay İngiliz konsolosluğu aracılığıyla Mersin açıklarında bekleyen İngiliz savaş gemisine ve İstanbul'a akseder.
İngiliz savaş gemisinin komutanı, lord serbest bırakılmazsa, Mersin'i bombalayacağını söyler.
Nazım Paşa bunun üzerine şehirdeki yabancıların, Mersin dışına çıkışını yasaklar.
Lordu hızla mahkemeye çıkarıp, idam kararı verir ve bugünkü Yoğurt Pazarı meydanında darağacı kurdurup asar.
Ayrıca savaş gemisinin şehri bombalaması halinde tüm İngilizleri asacağını söyler.
Ve böylece şehir bombalanmaktan kurtulur...
VUKUATLI PAŞAMIZ
Konu padişah 2.Abdülhamit'e aksettiğinde artık çok geçtir, lord asılmıştır.
Zaten Nazım Paşa birkaç yıl öncesinde de Avusturya başkonsolosunu kovmuştur.
Yani vukuatlıdır...
Abdülhamit'e İngilizler tarafından, Nazım Paşa'nın cezalandırılması yönünde büyük baskı vardır.
Abdülhamit bunun üzerine, Nazım Paşa'yı bir liman ve ticaret kenti olarak dış dünyaya açık olan Mersin tasarrıflığından alır ve Kayseri mutasarrıflığına atar.
12 yaşındaki bir çocuk için, gözünü kırpmadan İngiliz lordunu asan, şehrin bombalanması tehditlerine dik durarak gerekli cevabı veren o Nazım Paşa; Nazım Hikmet'in dedesidir.
HAYATIMIZDAKİ ELEKTRİK
Yıllarca spor spikerliği yapan, Yazar Doğan Karabulut’tan sonra şimdi de ‘Spor Yazarı- Akademisyen’ Murat Adıtatar’a söz verelim, ‘elektriği’ anlatsın;
‘Hava, ekmek, su kadar değerli bir kavram var hayatımızda; Elektrik…
Eski çağlarda ateşi bulan insanlar, meşale ve benzeri araçlarla karanlığı aydınlatma yollarını aradılar.
Sonra petrol ürünü olan gaz yağı aydınlatma aracı olarak yerini aldı.
Ardından elektrik hayatımıza girdi.
Esasen elektriğin varlığı çok eski çağlardan itibaren biliniyordu.
Antik Dönemde MÖ 600 civarında, Miletli (Didim) Thales, kehribar (Yunanca: elektron) çubuğunu kumaşla ovaladığında küçük parçacıkları çektiğini gözlemledi.
Bu, elektrostatik elektrik ile ilgili ilk kayıtlardan biri...
1600’lü yıllarda İngiliz bilim insanı William Gilbert, ‘De Magnete’ adlı kitabında kehribarla ilgili elektriksel olayları inceledi ve ‘electricus’ terimini ortaya attı.
1752’de Benjamin Franklin ünlü ‘uçurtma deneyi’ ile yıldırımın elektriksel bir olay olduğunu gösterdi.
Bu deney, elektriğin atmosferde de var olduğunu kanıtladı.
1800’ler... İtalyan bilim insanı Alessandro Volta ilk ‘elektrik pili’ni icat etti. Bu, sürekli elektrik akımı üreten ilk cihaz ve modern elektrik üretiminin temeli olarak kabul ediliyor.
1820–1831 arasındaki dönemde Hans Christian Orsted, elektrik akımının manyetik alan oluşturduğunu keşfetti.
Michael Faraday, ‘elektromanyetik indüksiyon’ ilkesini buldu.
Bu keşif jeneratörlerin ve elektrik motorlarının temelini oluşturdu.”

 



Bu yazı 1430 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Linkedin RSS
YAZARLAR
GAZETEMİZ

HABER ARA
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
YUKARI