Özgürlük çok boyutlu bir durumdur.
Her insan özgür olmak ister, kimse kimsenin kölesi, olmaktan hoşlanmaz. Bu durum her yerde geçerlidir! Kişi biriyle tanışıyor, arkadaş, dost, sevgili vs. rolü ne ise, tanıştıktan sonra sahiplenme, değiştirme, baskı, kısaca köleleştirme de başlıyor. Sonrası hüsran. Bireylerin özel alanları kalmıyor. Bütün alanları zapt edilmiş, özgürlük adına hiçbir şey kalmamış oluyor. Peki bu durumu aşmak mümkün mü? Kesinlikle EVET.
Şimdi sizi özgürlüğünüze götürecek olan. Dünya Değişim Akademisi Uzmanlarının görüşlerini paylaşacağım. “Özgürlük çok boyutlu bir olgudur. Bu olgunun dört temel boyutunu inceleyeceğiz:
Fiziksel, duygusal, zihinsel ve ruhsal. Fiziksel düzeyde iki tür kölelik var: bedenin köleliği ve beden köleliği. Yani bir insan başka bir insanın kölesi olabilir; bu bedenin köleliğidir. Veya insan kendi bedeninin kölesi olabilir; bu da beden köleliğidir. Başkasının kölesi olmaktan kurtulmak zor bir iştir. Çünkü genelde insan bunun farkında değildir. Bir başkasını kölesi olmak özel bir durumdur ve herkes bunu yaşamaz ama kendi bedenin kölesi olmak herkes için geçerlidir. Günümüzde herkes kendi bedeninin kölesidir ve çoğunlukla insanlar bunun bilincinde değildir çünkü kendisinin beden olduğuna inanmaktadır. Takip eden başka bir boyut ise Duygusal özgürlüktür. Bu durumda duygularıyla hareket eden kişi duygusal köleliğe maruz kalır. Günümüzün insanı duyularının kölesidir çünkü hayatını duyguları yönlendirir ve bu eylemleri duygular belirler. Sık sık kişi şu duygular içinde bulunur: “Sıkıldım” veya “ Ne istediğimi bilmiyorum.” Çünkü duygular bilgiye dayanmaz anlık hislere dayanır. Bu geçici hisler yanıltıcı ve köleleştirişidir.
Duygularla yönlendirilen insan kişi hayat gayesini bilemez ve hayatını boşuna harcar çünkü duygular her an değişebilir ve kişiyi faklı yönlere sürükler. Duygulara dayanan eylemler yapıcı olmaz ve başarıya sonlanmaz. Duygusal özgürlüğe ulaşmak için insan duygularını gözlemlemeli ve onların köküne inerek ne kadar geçici ve aldatıcı olduklarını idrak etmelidir. Duygular gözlemlenince kaybolur çünkü besleyici unsurla bağlantı kesilir. Duyguları besleyen sizsiniz ve duygusal köleliğe son verebilecek tek kişi de sizsiniz. İkinci boyut zihinsel özgürlüktür. Dünyada zihinsel olarak özgür olan sayılı insan vardır. Hinduizm, Budizm, Faşizm gibi her hangi “izim” i benimsemiş insan zihinsel olarak özgür değildir. Kişinin zihni belirli inançlarla kalıplanmış, bölünmüş, koşullanmış ve köleleştirilmiştir.” Bütün kölelikten kurtulmak için temel prensip, anda kalmak ve farkındalıklı olmak. Her şeyin farkına varmak sizi bütün köleliklerden kurtarır.
HERKESİN GERÇEK ÖZGÜRLÜĞÜ YAŞAMASI DİLEĞİMLE. ..