Şeyh Abdurrahim Efendinin babası Şeyh Yahya Efendidir. Annesi Revzete valide Şeyh Abdurrahman-ı Çoğreşi (k.s.)’nin kızıdır. Şeyh Efendi, Miladi 1928 (Rumi 1344) senesinde Erzurum’un Karayazı bugün ise Karaçoban ilçesine bağlı eski ismi Çoğreş yeni ismi Erenler, mütevazı ve her türlü imkânlardan uzak olan köyde dünyaya gelmiştir.

Şeyh Efendinin mübarek ailesi, ataları Mardin’de medfun olan zamanın en meşhur âlimlerinden olan Şeyh Mus El-Zulî El-Mardinî’nin soyundan gelmektedirler. Şeyh Mus El-Zulî El-Mardinî zuli tarikatının kurucusudur. Bu mübarek soy, İslam’ın ikinci halifesi olan Hazreti Ömer’e (r.a.) soyundan gelmektedir. Şeyh Abdurrahim Efendinin baba ve ecdatları hepside bölge genelinde meşhur olan âlimlerdendirler. Nakşî tarikatına bağlılar. Kendisi hilafetini babasından almıştır.

Babası Şeyh Yahya Efendi’de hem kayınpederi hem de medresedeki hocası olan Şeyh Abdurrahman Çoğreşi’den icazetini almıştır. O da Norşin’li Şeyh Abdurrahman et-Tağinin oğlu olan Muhammet Ziyauttin’den almıştır. Silsilenin devamı şöyledir; Şeyh Muhammet Ziyauttin, Şeyh Fethullah el-Verkanisi’den Şeyh Abdurrahman Et-Taği’ye o da Seyit Sibğatullah el-Arvasi’ye…

Üstad Şeyh Abdurrahim Efendi hayatı boyunca Allah’ın rızasına nail olabilmek ve davası olan İslam’a daha büyük hizmetlerde bulunabilmek için son nefesine kadar gayretler içerisinde bulunmuştur. Pek çok sayısız talebeler yetiştirmiş, derecesi zorluk niteliğinde olan nice davaların çözümünde öncülük etmiştir. Sayısız eserleriyle, hizmetleriyle gönüllere ve hafızalara asla

silinmeyecek izler bırakmıştır.

11.09.2006 Pazartesi sabahı Saat 7.30’da Allah’ın rahmetine kavuşarak kendisindeki var olan emanetini Rabbine teslim etmiştir. Erzurum il merkezinden köye gelene kadar haşir kalabalığı misali büyük bir kalabalık toplanmıştı. Çoğreşi Köyü ve ailesi tarihinin en acı günlerinden birini

yaşamıştı. 2006’nın 11 Eylül’ü hem aile için hem de sevenleri için hiçbir zaman göz ardı edilemeyecek, unutulmayacak tarihi günlerinden biridir.

Üstadın cenaze namazı iki kez kılındı. İlkini kardeşi ve halifesi olan Şeyh Şemseddin Efendi tarafından divanında kılındı. Cemaatin çokluğundan pek çok kişi bu namaza katılamayarak dışarıda beklemek zorunda kalmıştı. İkinci seferde Seyda-ı Taği’nin torunlarından Norşin’li Şeyh Mahsum’un oğlu Şeyh Nurettin Efendi kıldırdı. Ayrıca teçhizini de kendileri yapmıştı.

Allah (c.c.), bizleri bu mübarek zatların şefaatlerine nail eylesin. Yarın huzuru mahşerde cümlemizi Resûlullah (s.a.v.) Efendimizin sancağının altında yüzü ak bir şekilde buluşturmayı nasip etsin. (âmin).

Şeyh Abdurrahim Efendi hazretlerinin, kardeşlerinin ve halifelerinin hayatlarına dair detaylı bilgilere “ŞEYH ABDURRAHİM-İ ÇOĞREŞİ (k.s.)” isimli eserimizde ulaşabilirsiniz.