İtrail terör devleti 7 Ekim 2023 tarihinden itibaren başlatmış olduğu aralıksız son saldırılarından beri 42.000 üzerinde Filistin’li kardeşlerimizi şehit etmiş, 90.000’e yakın kardeşlerimizi de yaralamıştır. Bu saldırı süreci boyunca İsmail Haniye ve onun gibi nice sayısız kahraman komutanları, liderleri şehit etmiştir. Son olarak da hem Filistin halkının hem Hamas’ın hem de bölgedeki diğer Müslümanların umudu olan Yahya Sinvar’ı kalleşçe şehit ettiler. Bu kalleşler kana doymayacaklar. Hainliklerine hainlik, kalleşliklerine kalleşlik katarak devam edeceklerdir. Çünkü onlar, kendilerince hayal ettikleri sadece ve sadece Büyük İsrail İmparatorluğunun peşindeler. Hayali gerçekleştirmek için önlerine çıkan her şeyi ve herkesi yok etmeden, ortadan kaldırmadan da durmayacaklardır. Onları durduracak tek güç yüce kitabımız Kur’an-ı Kerim’de belirtilen o günün gerçek Müslümanları, müminleri olacaktır. Bugünün laçka, tembel ve korkak Müslümanları da beklesinler, o vaat edilen günü görsünler. O günü Peygamber Efendimiz (s.a.v.) bir hadisinde şöyle buyuruyor; ‘‘Amik Ovası'nda büyük bir savaş olacak. Savaşa katılanların üçte biri kaçacak, üçte biri şehit olacak, üçte biri de Allah'ın izni ve yardımıyla zafere ulaşacaktır.’’ Ola ki nasibimizde o günü görmek ve yaşamak var ise Rabbim bizleri ya şehit olan üçte birlik zümrenin içinde ya da zafere ulaşan üçte birlik zümrenin içinde yer almayı nasip etsin.
Bu azgın toplum değil miydi Hz. Zekeriyya’yı boş bir ağacın kovuğu içerisinde testereyle keserek şehit etmediler mi? Oğlunu yani Hz. Yahya’nın da başını keserek katletmediler mi? Hz. Musa (a.s.) Yahudi halkını Firavunun zulmünden kurtarıp Kudüs’e gireceği zaman yalnız bırakmışlardı. Sebebi ise düşmanlardan korkmuşlardı. Sizleri o dönemin en büyük zalim hükümdarın esaretinden kurtararak Nil gibi azgın bir nehri asasıyla ikiye bölmüş ve açılan o koridordan hepinizi Allah’ın yardımıyla sağ salim kurtararak Kudüs kapılarına getirmiştir. Sizler ise karşılığında orada o büyük peygamberi yalnız, bir başına bırakacak kadar nankör bir milletsiniz. İşte bugün bu zalim devletin yaptıkları acımasız kıyımları normal karşılamak gerekir. Ecdadı her türlü fitneliği, ihaneti, adiliği yapanların torunları da aynı yoldan devam etmeleri gayet normaldir. Çünkü onların kanlarında, damarlarında her an, her saat ihanet dolaşır. Damarlardaki akan nankörlük kanı daima diridir. Onlar, Allah (c.c.) tarafından lanetlenmiş bir toplumdur. Allah’ın laneti ile lanetlenen bir toplumdan insanlık, iyilik, hak ve hukuk beklemek ne aklın kabul edeceği bir durumdur, ne de mantığın kabul edebileceği bir durum değildir. O toplum ki kendilerinden olmayan hangi milletten, dinden kim veya kimler varsa hizmetçi olarak görüyorlar. Kendilerini bu dünyanın efendisi, geri kalanları da kendilerine hizmetçi olarak kabullenmişler. Gerçi bugünün dünyasında her ne kadar manen onlara bağlı değil isek de maddi olarak her şeyimizle onlara bağlı, muhtaç hale gelmişiz.
Gazze’de ki yapılan son bir yıl içerisindeki saldırılarda evi, barkı hatta başını koyabileceği bir yastığı dahi olmayan nice yetimler var iken senin çocuğun rahat rahat geceleri sabaha kadar uyudu. Bu manzaraya Şahit olurken hiç mi kalbin sızlamadı? Hiç mi yüreğinde az da olsa bir acı hissetmedin? O yavrular çamurlu suyun içinde birbirlerine sarılarak uyumaya çalışırlarken sizin vicdanınız neredeydi? Yiyecek bir lokma ekmek, içecek bir yudum suya günlerce hasret iken siz hangi sofra başında kaşık çatal kavgası içerisindeydiniz? O yavrular günlerce gece gündüz demeden nereye gittiklerini bilmedikleri halde dur durak demeden çıplak ayaklarla zalimlerin zulmünden kaçarken siz lüx arabalarınızla hangi alemin peşindeydiniz? Her şeyi bir tarafa bırakalım. Biçare, kimsesiz, evsiz-yuvasız kalmış o yavrucaklar o soğukta, ayaza geceleri sabaha kadar tir tir titrerken sizler sıcacık yatağınızda rahat uyuyabildiniz mi? Başınızı yumuşak yastığınıza koyarken hiç mi o vicdanınız sızlamadı?
Sizleri dünle başlayan bugünle devam eden ve yarınla da bitmeyecek olan aynı gaflet uykunuzla baş başa bırakıyorum. Şunu iyi biliyorum ki sizler yüce kitabımızı Kur’an-ı Kerim’de bahsedilen o gerçek Müslümanlar değilsiniz. Olmayı hak edecek hiçbir gayretiniz, çabanız da olmadı bugüne kadar. Tabi sizin umurunuzda mı Gazze yok olmuş, Allah ve din düşmanları göstere göstere soykırım yapıyorlar. Umurunuzda mı Filistin yeryüzünden silinmiş, Lübnan, Yemen, Suriye her an yok olma, yıkılma ihtimali ile karşı karşıya kalmış. Türkiye parçalanacakmış, bölünecekmiş. Sizin umurunuzda mı? Varın gidin kaldığınız yerden alemlerinize, keyiflerinize devam edin. Nasıl olsa o İtrail terör devleti geldiğinde hepinize ölümsüzlük vaat edecektir.