Muhayyel demek, hayali demektir. Ancak yapılması istenen bir iş önce hayallerde şekil bulur sonra da proje ve plana aktarılarak programa bağlanır. Bu merhalelerden geçtikten sonra ancak biz istediğimiz şeye kavuşabiliriz.
MSP’nin hükümete girmesinden hemen sonra nasıl ülkemizde bir uçtan öbür uca fabrikalar yükselmeye başlamışsa, sanayinin ve savunmanın en önemli vasıtası uçak sanayinin de aynı hamle içinde yürütülmesi gerekmekteydi.
Her ne kadar Ağır sanayi fabrika yapan fabrikaların kurulması şeklindeyse de bunun en üstünde uçak sanayi bulunmakta ve fabrikalar bu üretimi sağlamaya dönük kurulmuşlardı.
Yıl 1978. Hocamız Prof. Dr. Necmettin Erbakan Konya’ya gidiyor. Yanında da Başbakan yardımcılığı Özel kalem müdürü olarak ben bulunuyorum.
Konya’ya girerken yolun solunda Traktör fabrikası, hemen onun yanında TÜMOSAN Motor fabrikası yer alıyor ve çalışmalarına hızla devam ediliyorlardı. Ancak yolu sağ tarafında Askeri hava alanı vardı ve diğer yerler boş arazi olarak duruyordu.
Arabanın içinde Hocamızın birden gördüğü bir inşaat sebebiyle üzüntüsü yüzüne yansıdı ve ağzından gayri ihtiyari; “Mehmet, ne yapıyorsun?” kelimeleri döküldü.
Bu kısa cümleden anlaşılıyor ki Hocamız, o esnada Konya Büyük şehir Belediye Başkanlığını yürüten Mehmet Keçeciler’e sesleniyor ve yaptığı bir işten dolayı üzüntüsünü belirtiyordu.
Konya’ya girdik ve doğruca Konya Belediyesine giderek Başkan Mehmet Keçecileri makamında ziyaret ettik. Ziyaret esnasında Hocamız Mehmet Beye; “Mehmet, TÜMOSAN’ın karşısında ki arsa üzerine inşaat yapma ruhsatını sen mi verdin?” diye sordu.
İmar kanununa göre Belediye sınırları içinde bir inşaatın yapılabilmesinin tek yolu bulundukları yerin Belediyesinden inşat ruhsatı alabilmelerine bağlıydı. Nitekim Başkan Mehmet Bey de “Evet Hocam ben verdim” dedi.
UÇAK SANAYİSİNİ KURACAĞIZ
Hocamız devamla; “O arsaya sen nasıl ruhsat verirsin. Bizim o arsa üzerine uçak sanayisini kurmayı planladığımızı bilmiyor musun?” dedi. “Ne yap yap o ruhsatı iptal et. İptal et ki uçak sanayimiz Konya ya kurulsun.”
Ankara ve diğer illerden Konya’ya gelenler yolun bir tarafında motor ve traktör fabrikaları, diğer tarafında uçak fabrikamız ile askeri hava alanımız arasından geçerek Konya’ya girebilsinler.” dedi.
Nitekim biz biliyoruz da düşmanlarımız ve onların yerli işbirlikçileri uçak sanayini kuracağımızı baştan bilmesinler ve önümüze engeller çıkarmasınlar diye;
Uçakların kanat ve kuyrukları ile uçağın içine girip çıkan tekerleklerinin hareketlerini sağlayan hidrolik makinaları üretim fabrikasını Trabzon/Arsin’e,
Jetlerin jet motorlarının imalatını TEMSAN’ın Diyarbakır gaz türbinleri fabrikasında,
Bütün elektronik cihazları ve bunların yazılımlarını TESTAŞ’ın Aydın elektronik sanayisinde,
Hafif olmasından dolayı alüminyumdan yapılan uçağın gövde ve iç donanımını Konya/Seydişehir alüminyum fabrikasından alarak bunları Konya uçak sanayisinde birleştirilecektik.
Sonra bunlara ne mi oldu?
“Alavere dalavera…” ile MSP’yi hükümetten düşürdüler. Ve fabrikalarımızı önce durdurdular. Sonra ucuz pahalı, yerli ve yabancılara sattılar. Milletimiz kendi gözü önünde kendisine yapılan iyilikleri takdir etmedi ve seçimlerde MSP’ye destek olmadı.
O gün bu gün uçurumdan aşağıya yuvarlanıp gitmekteyiz. Bakalım daha ne zamana kadar yuvarlanacağız.
NOT: Bu yazı basıma hazırlanmakta olan “AĞIR SANAYİ – Yapanlar ve satanlar” kitabımdan alınmıştır. Nevzat Laleli – 21.Kasım.2024