Bugun...


Nagehan CANBUL

facebook-paylas
VİCDANLARA SESLENDİ
Tarih: 07-12-2024 03:52:00 Güncelleme: 07-12-2024 03:52:00


Mavi Marmara Derneği Başkanı Beheşti İsmail Songür, Gazze’ye yardım taşıyan “Vicdan Gemisi”nin hareketine dair açıklamalarında, durumu şu sözlerle özetledi: “Bu sivil öfkeyi İsrail'in sınırlarına götürmek zorundayız, yoksa İsrail bu savaşı durdurmayacak.

Protestonun Çıkış Noktası ve Hükümetin Tutumuna Bir İzdüşüm

 

Aralık ayının ilk pazar günü, Üsküdar Meydanı’ndan Haydarpaşa Limanı’na uzanan yürüyüş, Gazze’ye ulaşmayı hedefleyen “Vicdan Gemisi”nin durdurulmasıyla yeniden bir tartışma başlattı. Bu girişim, Filistin’e yönelik ablukanın kaldırılmasına dikkat çekmek ve uluslararası vicdana seslenmek amacıyla yola çıkmıştı. Ancak hükümetin gemiye çıkış izni vermemesi, meseleyi hem diplomatik hem de hukuki boyutlarıyla gündeme taşıdı.

 

Hükümetin, bu konuda temkinli bir duruş sergilemesinin arkasında, 2010 yılında yaşanan Mavi Marmara olayı yatıyor olabilir. Bu olay, Türkiye’yi uluslararası arenada zor bir pozisyona sokmuş, diplomatik ilişkilerde gerilim yaratmış ve hukuki tartışmalara yol açmıştı. Vicdan Gemisi'nin çıkışına izin verilmesi durumunda benzer bir krizin yaşanabileceği ve Türkiye’nin uluslararası hukuki sorumlulukla karşı karşıya kalabileceği yönünde endişeler olduğu söyleniyor.

 

HUKUKİ VE DİPLOMATİK DENGELER

 

Uluslararası sularda yaşanabilecek herhangi bir olay, yalnızca gemide bulunan aktivistlerin güvenliğini değil, aynı zamanda Türkiye’nin uluslararası ilişkilerdeki pozisyonunu da etkileyebilir. Bu tür girişimlerin, Birleşmiş Milletler kararlarına ve uluslararası denizcilik hukukuna uygunluğu sıkı bir şekilde denetleniyor. Hükümetin, Gazze’ye yardım ulaştırmak için alternatif diplomatik yolları tercih etme sebebi, daha geniş çaplı krizlerin önlenmesine yönelik bir strateji olabilir.

 

Diğer yandan, abluka altındaki Gazze’ye insani yardım ulaştırma girişimleri, halkın çektiği acıları hafifletmek açısından büyük önem taşıyor. Ancak Türkiye, bu konuda bireysel inisiyatiflerin yerine, uluslararası platformlarda yürütülen kolektif çözüm arayışlarını desteklemeyi tercih ediyor gibi görünüyor.

 

MAVİ MARMARA’NIN GÖLGESİ

 

Mavi Marmara olayı, Türkiye ile İsrail arasındaki ilişkilerde derin bir yara bırakmıştı. O dönemde geminin uluslararası sulara açılması, İsrail’in sert müdahalesiyle sonuçlanmış ve dokuz Türk vatandaşının hayatını kaybettiği trajik bir olaya dönüşmüştü. Bu olay sonrasında Türkiye, uluslararası platformlarda haklarını savunmuş, ancak aynı zamanda büyük bir diplomatik kriz yaşamıştı. Bu nedenle, hükümetin Vicdan Gemisi konusunda daha temkinli bir yaklaşım sergilediği söylenebilir.

 

VİCDANLAR VE GERÇEKLER ARASINDA

 

Mavi Marmara Derneği Başkanı Beheşti İsmail Songür, Gazze’ye yardım taşıyan “Vicdan Gemisi”nin hareketine dair açıklamalarında, durumu şu sözlerle özetledi: “Bu sivil öfkeyi İsrail'in sınırlarına götürmek zorundayız, yoksa İsrail bu savaşı durdurmayacak. Her ne olursa olsun İsrail ile yapılan bu ticaret kanlı bir ticarettir. Siyonizmin, İsrail’e ait bu gemilerin, konteynerlerin ve limanların kullanması, dünya barışı için bir ayıptır.” Songür, mücadelelerinin kararlılıkla süreceğini vurguladı: “Her ne olursa olsun nöbetlerimizi bırakmayacağız. Gemlik Limanı’nda, Adana Limanı’nda, Dil iskelesinde, Ambarlı’da Siyonizme karşı her zaman teyakkuzda olacağız. Buradaki nöbetimizi bırakmayacağız, inşallah bu vicdan gemisi hareket edecek.”

 

Haydarpaşa Limanı’nda bekleyen gemi, bir yandan Gazze’ye umut taşıyan bir sembolken, diğer yandan diplomatik dengelerin hassasiyetine işaret ediyor. Mavi Marmara Özgürlük ve Dayanışma Derneği, “Bu engel, vicdanların susturulması anlamına gelir,” derken, hükümet ise bu tür bireysel girişimlerin uluslararası sonuçlarını hesaba katmak zorunda.

 

Bir yanda, Kudüs için atılmış cesur adımlar, diğer yanda dünya sahnesinde Türkiye’nin pozisyonunu koruma çabası... Protestocuların ellerinde taşıdığı Filistin bayrakları, Hz. Ömer’in o anlamlı sözlerini hatırlatıyordu: “Kudüs, sadece taşlardan değil, insanlık onurundan inşa edilmiştir.”

 

NE YAPILMALI?

 

Vicdan Gemisi’nin limandan çıkıp çıkmaması, sadece bir karar meselesi değil; uluslararası hukukun, insani yardım hassasiyetinin ve diplomatik dengelerin bir arada düşünüldüğü bir denklemdir. Türkiye, bu tür girişimlerin ardında yatan insani amacı sahiplenirken, aynı zamanda uluslararası platformlarda Gazze’nin sesi olmaya devam etmelidir. Belki de mesele, yalnızca bir gemiyi denize açmak değil, dünyaya daha güçlü bir şekilde “Gazze yalnız değildir” mesajı vermenin yollarını bulmaktır.

 



Bu yazı 905 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Linkedin RSS
YAZARLAR
GAZETEMİZ

HABER ARA
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
YUKARI