Bugun...


Hayrettin ERTEKİN

facebook-paylas
ATATÜRK MODELİ İLE TÜRKİYE… (3) 01-07-2022
Tarih: 01-07-2022 09:38:00 Güncelleme: 01-07-2022 09:38:00


Amerikalı uluslar arası tekellerin süper emperyalizmine karşı bir bölgesel birliğe yönelen Avrupa ülkeleri gibi , dünyanın diğer kıtalarında yer alan devletlerin de benzeri küresel saldırılara karşı kendilerini korumak ve komşu devletler ile yan yana gelerek bulundukları yerlerde bölgesel birlikler oluşturmak yolu ile her türlü saldırıya karşı koymak hakkı doğal olarak bulunmaktadır .

Dostlar…

Nitekim, Birleşmiş Milletler gibi bir uluslararası büyük örgüt , bütün devletlerin korunması için aldığı kararlar doğrultusunda ,devletlerin sınırları içindeki ülkelerinin dokunulmazlığını , ayrıca hiç bir devletin iç işlerine karışılamayacağını ,her devletin uluslar arası hukuka uyarak kendi varlığını ve gücünü geliştirebileceğini açıkça ortaya koymuştur .

Bu durumda , herhangi bir devletin iç işlerine karışarak, ya da dışarıdan müdahalelerde bulunarak ulus devlet altında bir bölgecilik yaparak , büyük devletlerin ülkelerinden küçük devletçikler ortaya çıkarabilmek, uluslar arası hukuka göre pek mümkün görünmemektedir . Orta boy ulus devletlerin mikro milliyetçilik ya da bölgecilikler yolu ile dağılmasının sağlanması ,ya da bu tür gelişmeler sonrasında , ortaya çıkan parçalı yapılar üzerinden daha büyük alanları kapsayan bir tür makro bölgecilik cereyanlarının gerçekleştirilmeye çalışılması yüzünden, küreselleşme dönemi çok gergin geçmiş ve bu yüzden çeyrek asırlık bir zaman dilimi sonrasında küreselleşme olgusu iflas ederken ,bunun yerine yeni bir alternatif olarak bölgeselleşme akımları dünyanın gündeminde yerini almıştır .

Avrupa kıtasının eski ve köklü ulus devletleri , kendi ülkesel birliklerine yönelen ulus altı bölgecilik akımlarının yarattığı bölücülük tehlikesinin atlatılması doğrultusunda, hem ulusal birliğe hem de üniter siyasal düzenin korunmasına dikkat ederek , bölünmekten kurtulmuşlar ve ulusal birliklerini koruyarak bugünkü aşamaya gelebilmişlerdir .

​Avrupa kıtasının güçlü ulus devletleri , küresel emperyalizme karşı ulusal birliklerini koruyarak , ulus altı bölgecilik üzerinden parçalanarak , yeni bir tür Amerika Birleşik Devletleri benzeri bir Avrupa Birleşik Devletleri modeli geliştirememişler ve bu yüzden bir Avrupa Federasyonu yapılanmasını Avrupa Birliği çatısı altında kurabilmek , yarım yüzyılı aşkın çabalara rağmen bir türlü gerçekleştirilememiştir . Avrupa’nın güçlü ulus devletleri var olan büyük devlet yapılarını koruyarak bir kıtasal bütünleşmeyi alternatif bir yol olarak gündeme getirdiği için , Avrupa kıtasının geleceğinde bir nevi kıtasal gevşek konfederasyon yolu görünmüştür . Ne var ki , küresel sermayenin dümen suyunda giden bazı Avrupalı merkezler , geçmişin güçlü ulus devlet yapılarının dağıtılmasını bir sermaye imparatorluğu için istediklerinden , kıtasal konfederasyon modeline karşı çıkarak , ulus altı bölgecilik yolu ile Avrupa’nın büyük devletlerini küçültebilmenin yollarını aramışlardır . Ne var ki , uzun süren baskılara rağmen böylesine bir değişim gerçekleştirilemediği için, bir makro bölgecilik projesi olan Avrupa Birliği senaryosu çıkmaza sürüklenmiş ve birlik süreci kendiliğinden durmuştur . Şimdi gelinen nokta da , birlik üyesi ülkeler , hem sanki birlik tamamlanmış gibi hareket ederek uluslar arası diplomasinin gereklerini yerine getirmeye çalışmışlar , hem de kendi bağımsız devlet yapılarının gerektirdiği bağımsız politikaları sürdürerek geleceğe dönük süreç içerisinde ayakta kalabilmenin yollarını aramışlardır . Bir anlamda , Avrupa gibi uygarlığın beşiği olan kıtada , ulus altı bölgecilik senaryoları iflas ettiği için, ulus ötesi ya da uluslar üstü bir makro bölgecilik projesi olarak Avrupa Birliği senaryosu durma aşamasına gelmiştir . Küçük bölgecilik ve büyük bölgecilik akımlarının birbiriyle bağlantılı olduğu ve her ikisinin gündeme gelmesiyle birlikte birbirlerini devreye sokan bir gelişme sürecinin ortaya çıktığını, dünya kamuoyu Avrupa Birliği süreci içerisinde yakından görebilmiştir . Küçük bölgecilik ulus altı yapılanmaların önünü açarak ulus devletleri ortadan kaldırabildiği gibi ,yaratılan küçük devletçiklerin gelecekte eyaletleşerek, belirli bir alan üzerinde küçük eyalet devletlerinin bir araya gelmesiyle büyük bölgesel birliklere giden yolu açabildiği de, çeşitli örnekleri ile görülebilmiştir . Avrupa kıtasına benzer bazı oluşumlar mikro milliyetçilik ya da etnik kökencilik çekişmeleri ile dünyanın başka bölgelerinde de gündeme gelerek , ulus devletlerin ortadan kalkmasına gidebilecek yolları zorlamıştır . Sömürgelerin uluslaşmasıyla ortaya çıkan ulus devletlerin ötesinde daha büyük bölgesel oluşumların sağlanabilmesi doğrultusunda , ulus altı bölgecilik girişimleri ulus üstü ya da uluslar arası makro bölgecilik akımlarını zamanla ortaya çıkarmıştır.

 



Bu yazı 2183 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Linkedin RSS
YAZARLAR
GAZETEMİZ

HABER ARA
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
YUKARI