Bugun...


Celal DEMİR

facebook-paylas
Ramazan bitmese!
Tarih: 30-03-2025 00:02:00 Güncelleme: 30-03-2025 00:02:00


30 günlük Mübarek Ramazan bitti ve bugün bayram…

Ancak şu anda binlerce, on binlerce, yüz binlerce ve de milyonlarca gariban öyle zannediyorum ki, “Keşke, Ramazan hiç bitmeseydi, keşke iftar çadırları hiç kalkmasaydı” diye dua ediyordur.

Mübarek Ramazan ayı başladığı günden beri Belediyelerin ve hayırseverlerin kurduğu iftar çadırlarının önünde uzayan kuyruklardan ve benzeri görülmemiş kalabalıklardan bunu anlamak mümkündür.

Garibanların hiç olmazsa karınları doyuyordu…

Neyse bugün bayram, bayramdan söz edeceğiz…

Hiç kimse “Nerede o eski bayramlar” diyerekten ağıtlar yakmaya sahte gözyaşları dökmeye sakın kalkışmasın…
Direkler arasından, Kavukluyla Pişekar’dan, orta oyunlarından, kağıt helvalardan artık hiç mi hiç bahsetmeyeceğiz…
Çünkü eski eskide kaldı.

Neden mi?

Çünkü; Bugün direkler arası olsa, hangi aile çoluk çocuğunu alıp gider Kavukluyu seyretmeye?

Söyler misiniz?
Pizzaların, hamburgerlerin, kolaların egemen olduğu bir gezegende elinde kağıt helvasıyla dolanan gençler düşünebiliyor musunuz?
Ya da cep telefonlarının mesaj servislerinin, internet haberleşmelerinin olduğu bir devirde, sevdiğine mesaj için yere mendilini atan birisine hangi gözle bakılırdı?
Gözyaşı döker gibi yapmanın veya hayıflanmanın hiçbir faydası yok.
İnanın gazetelerinde “Nerede o eski bayramlar” diye köşe yazısı yazanlar, şimdi o eski bayram yerleri kurulsa belki en fazla nostaljiden bir kez giderler, sonra koşar adım oradan uzaklaşırlardı…
Düşünün; kâtip, Üsküdar’a giderken yağmura yakalanıyor ve ne kadar önemli bir olay ki, şarkılara konu oluyor!
Şimdilerde, nerede o eski bayramlar diye ağıt yakanlar ise, “Bayramlarda çok misafir geliyor, kafa dinleyemiyoruz” diye paralarına, kapasitelerine göre Antalya’ya, ya da yurtdışına tatillere kaçıyor!
Alışkanlıklar, gelenekler, görenekler artık hep değişiyor.
Ama değişmeyen bir tek şey var.
O eski zamanlarda da, şimdiki “modern” zamanlarda da, parası olanlar eğleniyor, geziyor, yiyor, içiyor, parası olmayan garibanlarım ise bir köşede boynu bükük eziliyor.

Eski zamanlarda parası olanlar, konaklarda saraylarda yaşar, çalıp oynarlardı.
Şimdiki zenginlerimiz ise beş yıldızlı otellerde, yurt dışlarında keyif çatıyor. Bayramı Paris’te mi, Karayipler de mi, yoksa Dubailer de mi geçirsek diye seçim yapmakta dertleniyor.  
Eskinin zenginlerinde faytonlar vardı, daha sonra da otomobilleri oldu.
Para babaları özel uçaklarda, yatlarda geziyor, her gittikleri yerlerde dolarları kağıt mendil gibi havalara saçıyor.
Öbür tarafta ise milyonlarca insan işçi mahallelerinde, şehrin kenar semtlerinde sobaya atacak odun bulmaya, sofraya bir tas sıcak çorba koymaya uğraşıyor.
Yani anlayacağınız eski zaman bayramı ile şimdiki zaman bayramı arasında değişen hiçbir olumlu şey yok…

Gariban yine gariban, zengin ise daha da zengin…
Ama yine de her şeye rağmen siz eşinizi dostunuzu dolaşın, gönül alın.

yüreğinizi asla karartmayın.

Bayram bayramdır.

Kardeşliğin doğduğu, sevgilerin birleştiği, belki durgun, belki yorgun, yine de mutlu, yine de umutlu, yine de sevgi dolu Nice bayramlara...

                                                                                        Kalın sağlıcakla…

 

 

 

 

 

 

 



Bu yazı 2342 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Linkedin RSS
YAZARLAR
GAZETEMİZ

HABER ARA
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
YUKARI