GDO, Genetiği Değiştirilmiş Organizma demektir.

Dünya hızla GDO'lu tohumlardan kurtulmak için tohum bankaları kuruyor, Hindistan da yüz on tohum bankası kurulmuş, bu tohum bankasındaki görevlileri köy köy kasaba kasaba şehir şehir gezerek üreticilere GDO'suz tohum veriyorlar. Ve bu verdikleri tohumlar hakkında üreticileri bilgilendiriyorlar ve onlarla beraber bu GDO'suz tohumları ekiyorlar ve beraber hasat ediyorlar, her üreticiye ayrı sertifika vererek onları doğal üretime teşvik ediyorlar, tohum bankalarının şubelerini arttırmaya devam ediyorlar.

Kendi tohumlarını geliştirip çoğalmasına büyük özen gösteriyorlar, artık dünya GDO 'lu tohumlarının insan sağlığı üzerinde büyük bir etki yaptığının farkında olamaya ve ona görende önlem almaya başlamışlardır.

Yıllardır ülkemizde bu GDO'lu ürünler üzerinde her ne kadarda durulmuş ise de değişen bur şeyde olmamıştır. Bugün ülkemizde de yavaşta olsa GDO'lu tohumlardan uzak durmak kendi tohumlarımızı yaratmak, çoğaltmak için bir adım atılmıştır.

GDO’lu ürün üretimi sonucu, zirai ilaçlamaya çok dayanıklı zararlı bitki türü ve böcekler oluşur. Bu böcekleri yok etmek zor olduğundan tarım için büyük tehdit teşkil eder. Tozlaşma mevsiminde, tozlaşma yoluyla GDO’lar doğal türlere bulaşırlar, biyo çeşitliliği yok etmeye başlarlar. Soya ve mısır nedeniyle birçok gıdada GDO’lu ürünler kullanılıyor. Soya: sucuk, salam, sosis gibi kırmızı etin kullanıldığı yiyecekler, etsuyu tabletleri, fındık-fısık ezmesi, çikolatalı ürünler, çeşitli unlu mamüller, süt tozu, hazır çorbalar ve hayvan yemlerinde kullanılıyor. Mısır: nişasta bazlı tatlandırıcılar yoluyla gazoz, kola ve meyve suları, mısır yağı, bebek mamaları, hazır çorbalar ve hayvan yemlerinde kullanılıyor. Türkiye’de GDO’lu gıdalar yetiştirme kontrolsüz olarak yapılmakta olup, sanayilerde kullanıldığı bilinmektedir. Türkiye’de satılan gıdalarda 800’e yakınının gdo içerdigi söyleniyor. Çeşitli devletlerin denetimindeki bilimciler gen aktarımı yoluyla şimdiye dek yeryüzünde ilk kez meydana gelen yüzlerce yaratık meydana getirmişlerdir.

Dolayısıyla istenmeden de olsa, insan türünü yok edecek bir mikroorganizma ya da bir türün yaratılmasına yol açılabilir. Bu kadar haber yapılıyorsa hala GDO'lu ürünlerin üretimine devam ediliyorsa, bu işin sonu nereye kadar gideceğini kimse bilmiyor