Bugun...


Berrin Berber

facebook-paylas
Annem ve çocukluğum
Tarih: 13-05-2025 00:26:00 Güncelleme: 13-05-2025 00:26:00


Sana geldim anne, anahtarı ortancanın dibinden aldım yine. Tüm duyularımla seni aradım. Ev karanlıktı, sen sevmezdin karanlığı, açtım perdeleri. Bulaşık yıkadıktan sonra ellerine sürdüğün limonlu gliserin şişesi duruyordu masanın üzerinde, sen kokuyordu anne, sen yoktun. Mutfağa geçtim, ocağın başında da değildin, tombik ellerinle kızarttığın sigara böreğinin cızırtısı vardı oysa kulaklarımda. Emektar önlüğün asılıydı duvarda, yanında kepçelerin. Banyoya girdim, aynada bana gülen yüzünü aradım, yoktu. Pencereden baktım, bahçe duvarının dibine koymuşlardı en sevdiğin pabuçlarını, dayanamadım, gökyüzüne çevirdim gözlerimi.

Ah anne! Hangi kuştu ‘’kalbimde çırpınıyor’’ dediğin.

Onun kanadında mı terk ettin bizi?

 

SADIK ARKADAŞ

Kaybetmedim onu hiçbir zaman. Fırfırlı, pembe elbisesiyle içimde bir yerlerde oradan oraya koşuşup durur. Dizlerine uzandığı beyaz, uzun saçlı kadından masallar dinler hala. Yüzünde şeker kalıntılarından başka leke olmaz ve çok sevdiği erik ekşisinin dışında asla yaşarmaz gözleri.

Erişkin dertlerimle her saklanışımda ondan, neşeli şarkılar söyleyerek sobeler beni çocukluğum.

ÇAY VE ÇOCUK

Çay makası takar yüzük yerine parmaklarına, Karadeniz Kızları. Saten kurdelelerden değil, beyaz don lastiklerindendir örüklerindeki fiyonklar. Peştemallarına işleyen toprak ve çimen kokusu, protestocusudur sihirli parfümlerin ve her sabah sırtlarına vurulan çay sepetlerinde harmanlarken okul hayallerini, iliklerine kadar ıslandıkları yağmurdur ilk öğretmenleri…



Bu yazı 2057 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Linkedin RSS
YAZARLAR
GAZETEMİZ

HABER ARA
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
YUKARI