Tweet |
ANKARA- AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, "Önümüzdeki günlerde de Cumhur İttifakı'nın daha da güçlenerek yola devam edeceği konusundaki kararlılığımız kesin." dedi.
Ömer Çelik, "Her MYK'mızda Cumhur İttifakı'nın birliği, dirliği konusundaki hassasiyetimizi de ele alıyoruz. Önümüzdeki günlerde de Cumhur İttifakı'nın daha da güçlenerek yola devam edeceği konusundaki kararlılığımız kesin." dedi.
Çelik, partisinin Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısına ilişkin açıklamalarda bulundu.
Toplantıda görüşülen konular hakkında bilgi veren Çelik, Mali ve İdari İşler Başkanlığı ile Teşkilat Başkanlığınca yürütülen çalışmaların ele alındığını söyledi.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan'ın "İç cepheyi güçlendirme" çağrısına değinen Çelik, bütün kongrelerdeki ana temanın, ilçelerden başlayarak, illere ve bütün Türkiye sathına yayılarak bu mesajın verilmesi olduğunu belirtti. Ömer Çelik, "'İç cephenin güçlendirilmesi' mesajı, toplumumuzun her kesimiyle kucaklaşarak, buluşarak bu kongrelerimizi bir demokrasi şöleni havası içerisinde gerçekleştirmektir." ifadesini kullandı.
Geçen haftalarda muhalefet tarafından yoğun bir şekilde, "Cumhur İttifakı içerisinde çatlaklar, ayrılıklar" olduğuna dair açıklamalar yapıldığını belirten Çelik, şunları bildirdi:
"Tabii bunlar gündemimizi teşkil etmiyor. Siyasi ajandamızda bunların değerlendirmelerinin bir yeri yok. Esas olarak CHP başta olmak üzere muhalefetteki partilerde, hizipler, gruplar, çatışmaları yoğun bir şekilde görüyoruz. Cumhur İttifakı, asli ilkelere sadakatle, Cumhur İttifakı'nı oluşturan ilkelerin ortaya çıkardığı hedeflere doğru kararlı bir şekilde yürüyerek, Türkiye Yüzyılı'nı, Türkiye'nin her alandaki ihtiyaçlarıyla donatacak ve bu hedeflere yürüyecek şekilde çalışmalarını yürütüyor.
Bunu illerde, ilçelerde yaptığımız her faaliyette görüyoruz. O sebeple Cumhur İttifakı sadece genel düzeyde, sadece üst kurumsal düzeyde işleyen bir ittifak değil. Sosyolojik olarak ilçelerde, beldelerde, köylerde bu dirayetini, bu iradesini vatandaşımızla buluşturmuş bir ittifak. O sebeple her MYK'mızda Cumhur İttifakı'nın birliği, dirliği konusundaki hassasiyetimizi de ele alıyoruz. Önümüzdeki günlerde de Cumhur İttifakı'nın daha da güçlenerek yola devam edeceği konusundaki kararlılığımız kesin."
EKSEN KAYMASI YAŞIYOR İDDİASI
Muhalefetin, "Eksen kayması yaşıyor" söylemini tanımlayan Ömer Çelik, şöyle devam etti:
"Batılı ülkelerin Suriye'de, Irak'ta, İran'a dönük ortaya koyduğu politikalara birebir uymadığınızda, bunları yanlış bulduğunuzda eksik bulduğunuzda fazlasını söylediğinizde hemen 'Türkiye'nin ekseni Batı'dan kayıyor, Türkiye bir eksen kayması yaşıyor' şeklinde uzun bir tarihi olan, dış odaklı bir kampanya söz konusu olmuştu. Örneğin P5+1, İran'la nükleer anlaşmayı bir türlü gerçekleştiremediğinde Türkiye, yıllar evvel Brezilya ile ortak inisiyatif alıp, İran'ı müzakere masasında tutmak için tarihi bir imzaya attırdığında ki o imza İran'ın devrimden sonra ilk uluslararası anlaşmaya attığı imzadır. O kadar tarihi bir önemi vardır o imzanın. Brezilya ile Türkiye inisiyatifinde gerçekleşmişti. O zaman da 'Türkiye'de eksen kayması var' demişlerdi. P5+1 bu şeyi başaramıyor, onların dışında bir inisiyatif geliştiriyorsunuz.
Belediyelerin SGK'ye borçları ve konser harcamalarına ilişkin değerlendirmesi sorulan Çelik, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in konuyla ilgili kullandığı "namussuzca verilen siyasi talimat" ifadesine ilişkin, "Bu kullandığı kelimeleri kendilerine aynen iade ediyoruz." dedi.
Partisinin, buna gerekli siyasi cevabı vereceğini, hukuki sürecin de hukuk kurulları tarafından değerlendirileceğini dile getiren Çelik, "Tabii bu, ana muhalefetin genel başkanına yakışmayan bir dildir." ifadesini kullandı.
KAMU DÜZENİ İŞLEYECEK
Türkiye'de tek bir kamu otoritesinin bulunduğunu vurgulayan Çelik, şunları söyledi:
"Denetim herkes için geçerlidir. AK Parti belediyeleri için de geçerli, Cumhur İttifakı belediyeleri için de geçerli, onlar için de geçerli. Durduğumuz yer, her şeyin açıklıkla ortaya çıkmasıdır, hukuk, hakkaniyet içerisinde. Sonuçta hepsi vatandaşın hakkıdır. Hiç kimsenin kendi partisi için ürettiği bir hak söz konusu olamaz, böyle bir dil de olamaz. Belediyenin ürettiği hizmet de vatandaşın hakkıdır, SGK'nin yaptığı hizmet de vatandaşın hakkıdır. 'Ben şuraya bu parayı harcıyorum SGK'ye onun için ödemiyorum.' gibi bir yaklaşım söz konusu olamaz. Kamu düzeni işleyecek, herkes buna saygı duyacak." (AA)