Yeni yıl geliyor, gelirken de arkasından zamları da getiriyor.
Her şeye yapılan zammın, her türlü verginin, her türlü harcın boyutu, her yıl artarak büyüyor.
Otomobilde, akaryakıtta, içkide, sigarada uygulanan dolaylı vergiler, satın alınan değerin birkaç katı tutarına varıyor.
Kaybettiği sürücü belgesinin, kimliklerinin veya pasaportunun yenisini çıkarmak isteyen vatandaş, birkaç gün zaman kaybının dışında, çeşitli harçlar ödeyerek alabiliyor yenilerini.
İşe girmek için istenen belgeleri çıkartmak için girişilen mücadelede ise bin bir dereden su getirtiliyor.
Elektrik, su, telefon faturalarındaki vergilendirmeleri geçiyorum...
Piyasada her şey yabancı paralarla ölçülüyor.
Kiralık ev tutacaksın Dolar, Euro veya sterlin isteniyor.
Döviz kurları ise başını almış gidiyor.
Küçük esnaf, küçük zanaatkar vergi sarmalıyla boğuşurken memur, işçi, emekli, aldığı kadük maaşla yaşama savaşı verirken, televizyonlarımız, ülkeyi gül bahçesindeymiş gibi yansıtıyor...
Yurttaş “Yetti gayri” noktasına doğru sürüklenmeye başladı.