İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzogand, 9 Mart'ta Türkiye’yi ziyaret etti. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da 25 Mayıs'ta iade-i ziyarette bulundu.
İsrail'den sıra dışı uyarılar, ilişkilerde yeni sayfa açıldığı ve İsraillilerin yaz tatillerinin başladığı bu dönemde geldi.
Vatandaşlarına ilk çağrıyı, mayısın son günlerinde yaptı.
30 Mayıs’ta İsrail Ulusal Güvenlik Konseyi, Türkiye ve çevre ülkelerdeki 'İranlı terörist ajanlardan' İsraillilere yönelik somut bir tehdit olduğunu söyleyerek Türkiye'ye seyahat uyarısı yayımladı.
"İran'ın Türkiye'deki İsraillilere saldırma tehdidi somut ve acil. Belli ki şu anda harekete geçmeyi planlayan bir [İranlı] altyapı var" denildi.
Ardından İsrail TV kanalları, İsrail güvenlik yetkililerinin Türkiye'deki 100'den fazla İsrail vatandaşını telefonla arayıp 'İran'ın hedefinde' oldukları konusunda doğrudan uyardığını ve geri dönmelerini istediğini duyurdu.
Ama uyarıya rağmen, Türkiye'ye yönelik seyahat tavsiyesi, aynı düzeyde bırakıldı.
Yani zorunlu olmayan nedenlerle ziyaret etmekten kaçınma önerisiyle birlikte dörtte 3 düzeyinde ılımlı tehdit olarak kaldı.
Dörtte 4 düzeyinde yüksek tehdit ilan edildiğinde, o ülkenin ziyaret edilmemesi ve ülkede bulunanların derhal terk etmesi isteniyor.
Bu kapsamdaki ülkeler ise Irak, Yemen, Afganistan ve İran.
İkinci çağrı da hafta başında, 13 Haziran’da yapıldı.
İsrail Dışişleri Bakanı Yair Lapid, 'İranlı casusların’ İstanbul'da İsraillilere aktif saldırı planları yaptığı yönündeki haberler üzerine İstanbul'da bulunan vatandaşlarına 'mümkün olan en kısa sürede' ülkeyi terk etme çağrısı yaptı.
Lapid, "Gerçek ve yakın bir tehlike mevcut. Halihazırda İstanbul'daysanız, en kısa zamanda İsrail'e dönün. İstanbul'a seyahat planınız varsa da iptal edin. Hiçbir tatil canınızdan önemli değil" dedi.
Ekonomide turizme bel bağladığımız bu günlerde yaşananlara bakın!