Küresel ısınma ve dolayısıyla iklim değişikliği ile tanıştıktan sonra yaşamamızda çok Önemli değişimler olmaya başladı..
Mevsimler kayıyor, Eylül sonuna geldik, hala yazdan kalma günler yaşar gibiyiz..
Buzullar eriyor, denizler yükseliyor… Yüzyılın en sıcak yazını geçirdik.
2020’nin başından bu yana koronavirüs ile başımız dertte. Söylenene göre; yüzyılın en büyük salgını ve uzun yıllar daha etkili olacak. Hastalığın seyri ve sonucu ile ilgili bir sürü tahmin var..
Kısaca bilim henüz hastalıkla ilgili kesin bir bilgiye sahip değil..
Denizlerimizde hatta karalarımızda dev hortumlar oluşmaya başladı yakında daha da büyük hortumların oluşacağı söyleniyor.
Bir de geçtiğimiz günlerde Ankara’nın Polatlı ilçesinde meydana gelen kum fırtınası var:
O konuya da yabancıyız. Biz kum fırtınası denince rüzgarların Afrika veya Ortadoğu çöllerinden gelen tozları bilirdik.
Meğer bu kum fırtınası yerli bir fırtınaymış..
Bilim adamları der ki; Kum fırtınası denilen olayda, yerdeki tozun havaya kalkması söz konusu. Bunun için de yerden yukarı doğru çıkan bir rüzgara ihtiyaç var. Bu rüzgar nasıl çıkıyor? Eğer yer çok sıcak, bulutlar çok soğuk olursa o zaman yerden yukarı çıkan rüzgarın hızı artar. Bu rüzgarın oluşması meteorolojik bir olaydır, her zaman olabilir. Ama yerin sıcak olması iklim değişikliğiyle ilgili. O bölgede doğru dürüst yağmur yağmadığı için. Sürülen tarım arazilerinin oluşturduğu toz var. Sonra da böyle bir fırtına oldu mu, o toz havaya kalkıyor, olay bu.
Yani galiba yeni normal dediğimiz sadece pandemi sonrası gelişen yaşam şekli değil..
Bakalım daha neler göreceğiz..