1974’ten bu yana Kıbrıs konusu açılınca KKTC’’den çok Adanın en popüler yeri Maraş akla gelir.
Barış Harekâtı’ndan bu yana kapalı tutulan ve adı ‘Hayalet Kent’e çıkan bir zamanların ünlü turistik kenti Maraş dün açıldı. KKTC Başbakanı Ersin Tatar “Rumlar istedikleri kadar bağırsın, ‘Arkamızda Türkiye olduktan sonra, açıyoruz’ dedik ve yaptık” demiş...
Sonrada eklemiş “Maraş Kıbrıslı Türklerin faydasına açılsın. Tabii ki eski Rum sahiplerinin mülkiyet haklarını da koruyacağız. Sahiplik iddiasında olan Rumlar AİHM’in tanıdığı ve bize kurdurduğu Lefkoşa’da Taşınmaz Mal Komisyonuna başvursunlar”
Birde Maraş’ın açılmasıyla tüm adada başlayacak toplumlar arası turistik işbirliği de var. Elbette zaman zaman bu durum suikaste de uğrayacak.
Aslında Kıbrıslı Rumların mülkiyet iddiasında bulunduğu Maraş’ın orijinalinde Osmanlı Vakıf mülkü olduğu ve İngiliz sömürge döneminde yağmalandığı biliniyor. Maraş’ın Osmanlı vakıflarına ait olduğu belgelerle kanıtlı.
BMGK’yi bile toplayan bu açılışın ardında yatan korkunun bir nedeni; bu vakıf belgeleriyle uğrayacakları hüsran ve nihayetinde Maraş’n eski Las Vegas havasına dönmesi. KKTC turizminin patlaması ve Kıbrıs Türk’ünün refahı.
Kıbrıs Türk’ün ekonomik özgürlüğü hem AB’yi hem de ABD’yi çıldırtıyor. Çünkü zamanında burası dünya ünlülerinin mekanıydı. Yine öyle olursa ne Kıbrıs’ın bütünlüğü iddiası kalır, nede Doğu Akdeniz dayılanması…
Mesele Maraş kanalıyla konunun dünya kamuoyuna mal edilmesi.
O zaman dünya gerçeği görecek siyasilerin palavraları ortaya çıkacaktır...