Yüksek bir yerden kuş bakışı bakın yeşillikler, vadilere, denize, karşınızda bulunan dağlara mavi gökyüzüne bir bakalım, içinizde her şey bir gün çok güzel olacak. Belki bugün değil, çünkü bugün geçip gidiyor, belki yarın olabilir, ya da elbet bir gün her şey çok güzel olacak.
Yani bir umut ya da bir ümit. Mühim olan içinizdeki bu enerjiyi kayıp etmeden, hayata ve gelecek günlerin mutlaka bir günü güzel olacaktır. Belki de şunu da söyleyebilirsiniz, ya alıştık günlere, güzel günler olursa olur olmazsa olmaz yapılacak bir şey yok kaderimize razı olmuşuz zaten.
Yani dünyanın adaleti yok, hani derler ya dünyanın çivisi çıkmış, evet gerçekten dünyanın çivisi çıkmış, kimisi her türlü fırıldak yaparak yükselirken, bir diğeri yaptığı her türlü iyiliklere rağmen kayıp edip gitmiş. Bunları karşılaştırdığımız zaman istese de istemese de insanda bir negatif sendromu yaratılabiliyor, olsun yine de insan içindeki hayalleri söndürmemesi gerekir, yani her gün yeniden doğan güneş ömrümüzden günü alıp gitse de, elbet o güneş bir gün bizim içinde doğacaktır.
Her yeni doğan gün, içimizde, yeni bir umutlar yeşertiyor içimizde, güzel ve güneşli günler gelecek, yüreğimizde yeni sevda tohumları yeşerecek, belki ya hep güzel ve güneşli günler gelecek umidi ile keplerimize su serpiliyor ama, her günde gün batımına doğru gidiyor.
Çoğu zaman gün batımını da izlemek insana çok heyecan veriyor, birde tanyeri ağarırken yavaş yavaş yüzünü gösteren güneş, her yüzünü gösterdiğinde yeni ve güzel bir günün başlangıcının haberci olarak yansır. Burada doğan her yeni gün mutlaka gün batımda batacaktır, mühim olan içimizde yeşermek te olan sevda güllerini soldurmadan gelecek yeni güne güller açarak ümidini yitirmeden devam etmektir.
Peki sorabilirsiniz? Yani gerçekten güzel olacak mı bir şeyler güzel gelecek mı? Mutluluk gelecek mi bir yerlerden? Huzur zaten kimseden kimsede yok, yine de umutsuz kalmadan, huzur gelecek mı? Söyleyin bir şeyler olacak mı? teselli olalım biraz diyebilirsiniz, yine de umutsuz olmayalım, bir gün elbette güzel günler gelecektir.