Bazen canın yanar. İnsanların yaşadığı duyguların yoğunluğunu anlatması bazen zor olabiliyor. Onun için hayat bağıra bağıra susmayı öğretir insana. Hayallerim yok benim. Hayırlısı olsun dediğim gün hepsinden vazgeçtim.
Çünkü insanın canın yanması o kadar da kolay geçen bir durum değildir. Ben düşüncelerimi diğer insanların fikrini değiştirecek diye paylaşmam. Ben düşüncelerimi benim gibi düşünen insanlarla yalnız olmadıklarını bilmeleri için paylaşırım. Hani derler ya canı yananin ancak halinden canı yanan anlar. Gerisi kimsenin umurunda olmaz. Kimse bilmez ki insanın yüreğinin ta derinlerinde gelen o kor alevlerin nasıl en kılcal damarlarına kadar yaktığını his etmek var ya anlatılması çok zor.
Hiç bir şey yapamıyorsun elin kolun bağlı el sende dil sende diken sende gül sende. Her an imtihandasın ağlasan da gülsen de. İçinde yanan kor alevleri söndüremiyorsun. Binlerce kere kırsam da hüznümün aynasını. Kader karşıma koyar hep bıkmadan aynısını. Değişen bir şey olmuyor çünkü hiç bir şey kolay unutulmuyor. Biliyor musunuz gece uyuyamayan insanların gündüze sığmayan büyük acıları vardır. Gün gelir o kıyamadıklarınız size kıyarlar. Acılarınızın üzerine acı koyarlar kabuk bağlamış yaralarınızı deşerek tekrar canınızı acıta acıta kapanmış yaralarınızı kanatırlar.
Aslında insanı en çok acıtan şey, çoğu zaman hayal kırıklıkları değil, yaşanması mümkünden yaşanmayan mutluluklardır. Umutlarla Yaşamamak gerekir, umutlar da bir gün imkansızlaşabilir. Hiç kimse hayatı tozpembe yaşıyorum sanmasın günü ve zamanı geldiğinde her renk bile mutlaka değişir. Herkes bu dünyaya sevmek sevilmek ve yaşamak için geldiler ama sevmek ve sevilmek için hayatımızdan çok şeyleri alıp götürdü. Bir yanımızda çaresizlikler diğer yanımızda da yalnızlıklar yorgunluklar ve çaresizliklerin yüzünden geçmişe dalgınlığımız vardır. Çekilen acıları unutmak için belki zamanla geçer demiştim, yanılmışım, geçecek zaman değil de o zamana katlanacak yürek lazım. O kadar kaldı mı bilemiyorum. Hani derler ya can acıtan bıçak yarası değil, can acıtan o bıçağı atan. Can acıtan, düşmanından değil, dostundan yarayı alman. Yüreğimi yakanlar değil, dostumun gülü yakar beni. Onun için suskunluğum ondandır.