Hayat bir yolculuktur. Aslında her hayat bir yolculuktur, insanlar doğarlar büyürler ölürler bazen gençler öldüğünde ise daha gençti hayatın baharında ölüm yakışmadı diyebilirsiniz belki sitemkar olabiliriz, her şeyin bir sonu gibi ömründe bir sonu vardır.
Çünkü ömür biter ama yolculuk bitmez onun için her şeyi kafaya takmaya gerek yok. Mutlu olmadığınız duraklarda fazla oyalanmayın, ilk gelen otobüse binerek mutlu olmadığınız duraktan uzaklaşın, mutlu olmadığınız durakta beklemeye devam ederseniz gelecek olan otobüsün ne zaman geleceği bazen belli olmayabilir. Arıza yapabilir veya çok dolu gelebilir dolu geldiğinden dolayı binme şansınız olmayabilir, her zaman aynı fırsatlar gelmeyebilir işi şansa bıraktığınızda başka sürprizlerle karşılaşabilirsiniz, mutsuzluğunuz devam edebilir. Hayat; var olduğumuz ve varlığımızı yaşamayı devam ettirdiğimiz, çeşitli sınavlardan geçtiğimiz, iyi bir insan olma ideali ile güzel duygu ve düşüncelere ulaşmaya çalıştığımız anlamlı bir yaşam dilimidir.
Hayat bu yaşam devam ettiği müddetçe nerde ne zaman hangi sürprizlerle karşılaşacağımız belli olmayan ve sürprizlerle dolu bir dünya hayatı, fakirlikle zenginlikle, iyi ile kötü ile, sevenlerle sevmeyenlerin bir arada yaşatan ve tercihlerimizle bizi sınayan bir imtihan dünyasında hayatımızı yaşamaya devam edip gidiyoruz.
Hayatı zorlaştıran, anlamsız kılan ve çevreyi bozan biz insanlarız. Dünya yaşamındaki doğal denge bozuluyorsa inanın bunun ilk sorumlusu yine biz insanlarız. Hiç kimse hayat yolculuğunun kötü geçmesini ve neticede dramatik şekilde son bulmasını kesinlikle istemez. Herkes mutlu iyi bir insan olmak ister, ama bazı insanlar kendi hayat çizgisini iyiye kötüye doğrusuyla günahıyla sevabı ile yönlendirmesi kendi sorumluluğundadır.
Kimse yaşlanmayı kabullenemez, halbuki her şeyin sonu gibi doğarız büyürüz yavaş yavaş yaşlanırız, mühim olan insan olmak ve insanlık yapabilmektir. Hayat yolculuğuna çıktığımız yolun sonunu göremeyiz, yolculuğa başlamadan hayat yolculuğunun nereye kadar gideceğini nerede biteceğini kimse bilemez.