Acı bir pervane gibiԁir; tek farkı insanı alıp götürmez bir yere, sadece insanın içinde döner, döndükçe insanın bir parçasını patoloji gibi koparıp gider. Sürekli yüreğinde dayanılmaz acılar hise edersin. Ne tükenir ne de sona erer.
Dayanılması en zor acılar, insanın içinde gizlediği açığa vuramadığı acılardı. Hani derler; Acı çekmeyenler, başkalarının acı çekebileceğini akıllarına bile getirmezler. Kimse kimsenin ne kadar büyük acılar çektiğini bilemez. Herkes ancak kendisinin çektiği acıları bilir. Bazen hafif acılar olursa unutmak için konuşulabilir dertleşilebilinir, ama derin acılar dilsizdir. İnsanın yüreğine saplanan bir hançer gibidir konuşmak isteseniz bile konuşamazsınız.
Çünkü yüreğiniz de sürekli kanayan ve kabuk bağlanmayan acılardır. Her yüreğin içinde kimsenin bilemediği gizli acıları vardır. Dıştan çok soğuk olarak görüp de aldırmadığımız insanların aslında içlerinde ne kadar acı olduğunu anlayamayız. Çünkü acı dışa vurmaz. Hepimiz ancak başkalarının acılarına dayanacak kadar güçlüyüz. Her acı yürekten yüze yansır ve yüze çizgi çeker.
Hiçbir acı ağlamakla dinmez. Keşke ağlamakla acılar dinseydi. Hepimiz İnsanız, sanıldığı kadar acılara dayanacak kadar güçlü değiliz, mutlaka bir gün inciniriz. Keşke acı kapımızı çaldığında ona yer olmadığını söyleyebilseydik, ama nafile davetsiz misafir gibi gelip bir köşeye oturur. Ömrümüzün sonuna dek bir daha oturduğu yerden kalkmaz.
Bu hayatta ölüm ne kadar gerçekse, acı çekmekte o kadar gerçek ve insanı üzen bir duygudur. Maalesef insanoğlu bu duygularla imtihan ediliyor.
Allah kimseye dayanamayacağı kadar acı vermesin.
Kalın sağlıcakla…