Hani derler ya günler farkında olmadan su gibi akıp gider, evet insan hiç bir şeyin farkında olmadan hayatın insanın hayatından neleri alıp götürmüyor ki. O kadar çok şeyden vazgeçmişimiz ki içinde kendimin de olduğunu çok sonradan fark ettim. Dönen dünyanın hızına ulaşmak mümkün değil.
Bazen insan nereden nasıl ne şekilde, geldikleri durumlara nasıl geldiklerini anlamak ve sonra ileri gidebilmek için hep mücadele ederek yollarına devam etmişlerdir. Herkesin hatası olabilir eğer yaşıyorsak bilerek bilmeyerek hepimizin hataları mutlaka olmuştur. Bazı şeylerin tekrarı yaşamamak için gerçekten geriye gitme istek ve arzularımız hep olmuştur.
Yargılamak çok kolay, gerçekten anlamadan sormadan araştırmadan birini yargılamak çokta hoş bir davranış değildir. Bir insanı yargıladığınızda veya eleştirdiğinizde yaptığınız bu davranış o kişi hakkında hiç bir şeye açıklık getirmez, inanın sadece insanların eleştirilmeye ne kadar muhtaç olduklarını açığa çıkarmaktan başka bir şey değildir.
Halbuki insanları yargılamak yerine herkes bir birine sevgide saygıda kusur göstermese iş bitecek ama bitmiyor. Çünkü sizi eleştirmen insanların itibar edip sözlerine aldırmayın. Şimdiye dek hiç birini toplumda itibar edilmemiştir. Çok güzel ve anlamlı olan birbirinize karşı nazik ve sevecen olmalısınız ki kimse kendisini başkasından üstün görmesin veya zarar vermesin.
Evet gerçekten herkes bir birine karşı nazik ve sevecen olsa dünyada kötülük kalmaz. Hani derler ya menfaatlerin olduğu yerde dostluklar asla olmaz, menfaatler devam ettiği müddetçe her halde sahtekarların dolandırıcıların, nedensiz ve sebepsiz eleştirip yargılananların sonu da gelmez.
Bazen elimizde olmayan nedenlerden ötürü eğer birini eleştirmek mecburiyetin kaldığınızda en çok dikkat edebilecek husus eleştirinin dozunu kaçırmadan kişiyi rencide etmeden eleştirmek çok daha mantıklı olur, yoksa onur kırıcı alay edici eleştirilerin sonu af edilmeyecek geri dönüşü olmayan bir dereceye gelebilir. Onun için eleştirinin dozunu kaçırmamak lazım.