Zaman çizelgesi hiç değişmiyor. Birileri geliyor birileri gidiyor. Aynı okyanus aynı dağlar aynı bahçeler aynı meyveler aynı hayvanlar. Bunların çizelgesi değişmiyor tek değişen çok hızlı geçen zaman.
Yaşam bir zaman dilimi ne artı ne de eksi. Gelsen de gelesen de mecburen zaman çizelgesine uymak zorundayız. Unutmayın bu dünyada mutsuzluk mutluluktan önce gelir. Yani Yaşam boyunca mutsuzluklarımız mutluluğumuz dan daha fazladır. İnsanı hayata bağlayan şeyler, aynı zamanda hayattan koparan şeylerdir.
Üzülmekten yorulursunuz. kırılmaktan yorulursunuz. Beklemekten yorulursunuz. Özlemekten yorulursunuz. En çokta susmaktan. Sürekli susup içine atmaktan, düşünmekten yorulur ve mutsuz olursunuz. Bir insan hep mi mutsuz olur ya da mutluluk varken neden mutsuzluğu seçer yoksa kaderinde ne varsa onu mu yaşar anlamak mümkün değil.
Herkes bu hayata çok zorlanıyor, insan mutluluğu yakalamaya çalıştıkça daha da mutsuz oluyor. Hayat insana alışmaktan başka seçenek bırakmıyor. İçinde yok etmiyor ama var olduğunu da hissetmiyorsun tamamıyla. Gidenle gidilmiyor, ölenle ölünmüyor ama kalınca yaşamak zorunda bırakıyor insanı. O zaman anlıyorsun ki, alışmaktan daha zor bir şey varsa o da, kaldığın yerden yaşamaya çalışmaktır.
Bunu anlatamazsın, izah edemezsin sadece yaşarsın.
Biz mutluluğu arayan ve Mutsuz yaşayan insanlarız