Keşke insan hatalarını düzeltecek kadar uzun yaşasaydı. Ama nafile hiç kimse hatalarını düzeltecek kadar malesef uzun yaşamıyor.
Hatalarını düzeltmekten vaz geçtik de, hiçbir zaman eksilmeyen başımızdaki koltuk sevdalıları. Koltuk gitmemesi için ülkenin adım adım krize girmesine sebep olanlar, bugün kalkıp ben konuşursam kıyamet kopar diyorlar. Koltuklarınız gittiği için kıyameti koparmaya gücünüz yetmez. Keşke o koltuklarda oturduğunuz zaman konuşsaydınız da, biz de, helal olsun gerçek vatansever bunlarmış deseydik.
Sizin kıyametiniz kopmuşta haberiniz yok. Makamlar insanlara değil, insanlar makamlara şeref kazandırması gerekir. Her insanın bir makamı ve değeri vardır. Kendini o konumda tutabiliyorsa tamam. Tutamıyorsa bulunduğu mevkide, kendi kötü davranışları kendisini alçaltır.
Keşke herkes layık olduğu mevki makama gülebilseydi; Layık olmadan devletin makamlarına atananlar, astlarını ısırır, üstlerine kuyruk sallarlar oturdukları mevki ve makamı hakkını asla vermezler. Ülkeyi kurtarmak için ekmeğini canını malını ve bu ülkenin geleceği için her şeylerini paylaşan atalarımız nur içinde yatsınlar mekanları cennet olsun inşallah. O yıllarda ülkenin her yanını saran börtü böcekle savaşanlar bugün kara toprağın bağrında yatamaktalar.
Hiçbirisi mevki ve makam peşinden koşmadı. Şimdi bir savaş çıksa ekmeğimizi bölmek yerine kansızlar ekmeğimizi ile birlikte şerefini satanlar gibi kimbilir bu ülkeyi kaça satarlar. Mevki ve makamların yüzünden bu ülkenin artık hatalara dayanacak gücü kalmadı.
Günü gelince su kadar aziz olana verilen değer su kadar ucuz olan verilmeyecektir.
Dahiler planlar fanatikler yapar üçkağıtçılar