Kaynatmakta olan bir kazanın altına odun atıldıkça kazan ısısı daha da yükselir içeride genleşen su mutlaka kazanı patlatır. Mühim olan kazanı kaynama seviyesinde tutmak lazım patladıktan sonra hiç çarenin kıymeti kalmaz, çünkü geri dönüşümü mümkün değildir.
Eğer bir yerde kazan patlama noktasına gelmiş ise orada her şey bitmiş demektir. Önemli olan kazan kaynamaya noktasına işleri getirememektir. İşler çığırında çıkmaya başladığında herkes bir birini suçlar, herkes bir yerlerde suçlu aramaya suçlamaya adam arar. Kimse kendisini sorgulamaz kimse hatasını kabullenmez, hatalı olsa dahi.
Suçlamak çamur atmak çok kolay, yalan yazmak ortalığı karıştırmak hiçte iyi bir durum değildir, herkes suçlamadan kendisini eleştirmesi gerekmez mi? Böyle bir durum karşısında kaldığında nasıl bir tepki gösterir empati yapması gerekmez mi? Boş yere insanların onurları ile oynamak kadar kötü bir durum yoktur. Ama gerçekten kaynayan bir kazan varsa işler yolunda gitmiyorsa, düzen bozulmaya başlamışsa tabi ki yazmak ikaz etmek müdahale etmek iyi şeylerdir.
Bir yerde Kazan patlama noktasına gelmiş ise kazan patlamadan önce kazanın patlaması için altına odun atanı bulmak lazım ki alevler büyümeden söndürmek gerekir. Öyle bir duruma gelmişiz ki artık ülkemizde kazanların patlamasına müdahale eden dışarıdan gelenler var, kazanın patlaması için onlara yardım edenler var. Hem içeride hem de dışarda kazanın patlaması için kazanın altına odun koyucular ne bitmiyor nede tükenmiyor demek ki kazanın patlaması için kendi menfaatleri için müdahale etmeyip onlara yardım edildiği müddetçe bu ülkede daha çok kazanlar patlayacaktır.
Umarım artık insanlar menfaat ve çıkarlarını bir kenara bırakıp bir birilerini suçlamak suçlu aramak yerine ülkemizin geleceği için herkes elinden geldiğince kazanın patlaması için kazanın altına odun atanlarla mücadele etmeli. Etmeli ki temiz bir siyaset ve gerçek bir demokrasi gelsin, yoksa bu kısır döndü ne biter ne de durur böyle gelmiş böylede gitmeye devam eder.