Gelecek 5 yıl içersinde bütün dünyada gıda savaşları başlayacaktır. Bu savaş normal savaşlara benzemez. Ülkemizde de bir anda bazı şeyler olumsuz gitmeye başladı. Oysa on yıl önce işlerin iyi gittiğini düşünüyorduk. Demek ki ülke iyiye gitmiyordu.
Tarım kimsenin aklına gelmiyordu. Tarım bir ülkenin bel kemiğidir. İnsan arabasız, telefonsuz yaşayabilir. Ama yemek yemeden yaşiyamaz. Şimdi unutulan Tarım gelip kapıya dayanınca yağ şeker derken insanlarda panik başladı. Bu varan bir, daha varyantlar yola tam olarak çıkmadı. Bu sadece fırtına öncesi bir sessizlik.
Varyantlar bir bir üstümüze gelirse o zaman eyvah demenin hiçbir çaresi yoktur. Hani önce kar dağlara sonra ovalara yağar kimsenin umurunda olmaz. Sonunda gelip kapıya dayanınca va bey kış geldi deriz. Halbuki kış iki defa bize yüzünü göstermişti. Ama biz umursamamıştık. Sorun yok her şey geçtiği gibi karda gelip geçer.
Ama Tarım öyle değildir. İnsanın yaşam kaynağıdır. Yine geç kalınmış değildir. Bir an önce elimizi çabuk tutmamız lazım. Tarıma açılan yerlerle birlikte Tarıma açılmayan bölgeleri bir an önce hayata geçirmemiz gerekir. Görünün köy kılavuz istemez. Zaten bugüne kadar ne Sanayi ne de Tarım ülkesi olabilmişiz. Orta sahada top çevirip durmuşuz. İşin şakası yoktur. Aç kurt nasıl saldırıyorsa, insanlar da gıda bulamadıkları zaman inanın aç kurtlardan daha vahşiler.
Mazot gübre başını almış gitmiş. Üretici üretim yapamaz duruma gelmiştir. Ürettiği üründen para kazanmak şöyle dursun emeğinin karşılığını bile zor alırken aracı kurumlar elini soğuk sudan sıcak suya koymadan deveyi hamudu ile birlikte götürüyorlar. Tarım bir an önce desteklenmelidir. İşin şakası yoktur. Kimse bunun farkında değil.
Yarın geç olmadan hemen şimdi büyük önlem almamız gerekmektedir.