Bir dostum bana bazen bu insanlar beni çıldırtıyor. Ne söylesem hiç bir tesiri yok, sadece söylediğimle orta yerinde kalıyorum.

Yahu çıldırmamak elde değil. Bu insanlarla uğraşmak insanın tüm enerjisini alıyor. Bir çoban binlerce koyunu bir arada getirip götürüyor. Ben burada üç kişi ile uğraşmaktan yoruldum. Ben söylemekten yoruldum onlar dinlemekten yorumladılar.

Belli ki dostum çok kızmış. Kusura bakma ne içersin, bende bir çay iyi gelir dedim. Çay söyledikten sonra bana döndü ya abi bir akıl ver ne yapacağım nasıl yapacağım bir türlü karar veremiyorum. Çaylar geldi, bir iki yudum aldıktan sonra, dostumun biraz rahatlanması ve öfkesinin yatışması için dikkatini başka yöne yönlendirdim. Başka bir mevzu ortaya atarak onun rahatlamasını sağladım.

Çünkü öfke ile kalkan mutlaka zararla oturur derler. Evet yerinde ve güzel bir söz. İki lafı bir araya getiremeyen bilgisi olmadığı çoğu konularda bile pervasızca görüşleri olan asla laftan anlamayan hiç bir zaman doğruları bile kabullenemeyen insanlar bazen sizleri de çıldırtıyor olduğundan eminim.

Dostumun biraz öfkesi yatıştıktan sonra abi hiç sorma o kadar doluyum ki çığlık atarak bağıra bağıra çığlık atasım geliyor. Bir yerde okumuştum tam zamanını ve yerini hatırlamıyorum her halde Japonya da olmasını düşünüyorum. Bir kişi silah poligonu gibi bir yer açmış. Oraya para vererek giriyorsunuz ve avazının çıktığı kadar aklınıza ne geliyorsa sizi öfkelendiren sendromlar her neyse onları içinizden beyinizden silmek için bağıra bağır bağırıyorsunuz sonrada rahatlamış bir şekilde çıkıp ya evinize ya da iş yerinize gidiyorsunuz.

Yani öfke patlamasını önleyen bir yer. Bizim ülkemizde de öfke patlamasını önlemek için böyle yerler açılır mı açılmaz mi bilmiyorum, ama bence insanların ruh bakımından güzel bir iş. Yani tüm stresinizi bir kenara atarak çekip gidiyorsunuz. Çok mantıklı iyi bir buluş. Bence susmakta iyi bir cevap, en azından muhatap olmazsınız, kişi ya da kişileri kendi hallerine bırakarak oradan uzaklaşmak en mantıklı hareket.

En kötü tarafı ise aynı yere gelmek mecburiyetinde kalmak. İşte bu durum öfke sendromuna sebep olan en kötü durum. Eğer mecburiyetteyiz varsa ya sinenize çekeceksiniz ya da duymamazlıktan gelip, işinize bakacaksınız. Yoksa öfkenizi dışa vurursanız başınız belaya girebilir. Dışa vuramazsanız buda içinizde birikimlere neden olur ki en kötü durum ise bu. Bence sakin olmak kimsenin öfkesini üzerinize çekmemek, size öfkelenmeden işimize bakmak en güzel olanı da bu olur.